| İyice batırdın. Ofisinde Hubble fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لكنك إفتعلت الأمر بالكامل فلقد رأيت الصور على مكتبك | 
| Instagram'a attığınız fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور التي رفعتها على . الانستغرام البارحة | 
| fotoğrafları gördüm, oğlum, suratına çok kötü vurmuşsun. | Open Subtitles | رأيت الصور يا فتى لقد حطمت وجهها | 
| Çok küçüktüm ama resimleri gördüm. | Open Subtitles | كنت صغيرا جدا إلى درجة لا يجوز أن الذهاب لكنّي رأيت الصور | 
| Çok küçüktüm ama resimleri gördüm. | Open Subtitles | كنت صغيرا جدا إلى درجة لا يجوز أن الذهاب لكنّي رأيت الصور | 
| - Hayır, gidemeyiz. Çünkü resimleri gördün, değil mi? resimleri gördün, onlarla ne yapacağını da biliyorsun. | Open Subtitles | كلا ، لا يمكننا هذا ، لأنك رأيت الصور لقد رأيت الصور وكذلك انت تعلم ما الذي سيحدث لهم | 
| Lobideki fotoğraflarını gördün. | Open Subtitles | رأيت الصور في بهو له. | 
| Evlendiğiniz zamanın Fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور صور الزواج | 
| Dolabındaki kutuda sakladığın fotoğrafları görmüştüm Dody omuzlarındayken su kayağı yapıyordunuz. | Open Subtitles | ثم، آه، رأيت الصور... مدسوسة في صندوق في خزانتك... كنت تتزلج على الماء... | 
| O, sadece birkaç dakika öncesine kadar oradaydı ve Chris, fotoğrafları gördüm,.. | Open Subtitles | لقد عاد من دقيقتين كريس لقد رأيت الصور | 
| Evet, Rose'nin çektiği fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | نعم, رأيت الصور التي التقطها روز | 
| Polis raporundaki fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور التي لدى الشرطة | 
| Sonra fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | وبعدها رأيت الصور. | 
| - Tanrı aşkına, Frank! fotoğrafları gördüm diyorum sana! | Open Subtitles | لقد رأيت الصور! | 
| fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور | 
| Evet. Evet, hikâyeyi okudum, resimleri gördüm. | Open Subtitles | نعم نعم، قرأت القصة، رأيت الصور | 
| Yine kullanıyorsun yalan söyleme resimleri gördüm | Open Subtitles | أن تتعاطى المـُخدّرات مرة أخرى ! ولا تكذب عليّ، لقد رأيت الصور | 
| Evinizdeki resimleri gördüm, bayan. | Open Subtitles | رأيت الصور في منزلك، سيدتي | 
| Kim olduğunu biliyorum. resimleri gördüm. | Open Subtitles | أعرف من أنت ، لقد رأيت الصور | 
| Kim olduğunu biliyorum. resimleri gördüm. | Open Subtitles | أعرف من أنت، لقد رأيت الصور | 
| Telefonundaki resimleri gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصور التي في هاتفك | 
| Hubble teleskopundan yeni resimleri gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت الصور الجديدة التي ألتقطها تلسكوب (هابل)؟ | 
| Yani, Sao Paul fotoğraflarını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت الصور من "سان باولو"؟ | 
| Partinin Fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | رأيت الصور من تلك الحفله | 
| Önceki fotoğrafları görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت الصور السابقة |