| harika bir içki şarkısı biliyorum, La Traviata'dan Libiamo Brindisi. | Open Subtitles | هناك أغنية شرابٍ رائعة من مسرحية "لاترافياتا" اسمها Libiamo Brindisi |
| Hem Steven hem de İngiltere için harika bir maç oluyor. | Open Subtitles | تلك لعبة رائعة من ستيفن و المنتخب الإنكليزي. |
| Vay be, Lost'un çok güzel bir bölümüydü, değil mi arkadaşlar? | Open Subtitles | يالها من حلقة رائعة من مسلسل لوست أليس كذلك يا رفاق؟ |
| Sana uyabilecek çok güzel bir üç parçalık takımım var geç adam. | Open Subtitles | لدّي بذلة رائعة من ثلاث قطع أعتقد أنها تناسبك أيها الشاب. |
| müthiş bir soruşturmaydı Poirot. | Open Subtitles | قطعة رائعة من الكشف عن بوارو، ويجب أن أقول |
| Fakat yanımda muhteşem bir genç bayanın fotoğrafını götürüyorum. | Open Subtitles | ..ولكنني سأخذ معي لوحة رائعة من سيده صغيرة |
| Senin için güzel bir parti olacak. Hadi, biraz eğlenelim. | Open Subtitles | ستكون حفلة رائعة من أجلك هيا، لنقضي وقتاً ممتعاً |
| Ve hepiniz benim küçük deneyim için harika olacaksınız. | Open Subtitles | وستكونوا اداة رائعة من اجل تجربتي الصغيرة |
| Üst yönetimden az önce harika bir haber aldım. harika bir çeyrek geçirdiğimizi belirttiler. | Open Subtitles | عندي لكم أخبار رائعة من الشركة مررنا بثلاثة أشهر رائعين |
| Aslında üzerinde çalıştığımız harika bir hayvan topluluğu. | Open Subtitles | حسناً، هذه هي الحقيقة تماماً مجموعة رائعة من الحيوانات للعمل بها. |
| Bizim için harika bir Sancerre şarabı açtım ve çok nazikçe hareket ediyorum. | Open Subtitles | لقد فتحت زجاجة رائعة من أجلنا كما أنني أدبت نفسي |
| Ve benim de, ilk resmi faaliyetin için harika bir fikrim var. | Open Subtitles | وانا لدى فكرة رائعة من اجل تمثيلك الرسمى الاول. |
| Kasaptan eti kızartmakla ilgili harika bir ipucu aldım. | Open Subtitles | التي تحبها لقد حصلت على نصيحة رائعة من الجزار بشأن سفع الضلوع أولا |
| çok güzel, bunu buraya koyacağım. | Open Subtitles | صورة رائعة من المؤكد أنها ستكون مناسبة هنا |
| çok güzel eldivenleriniz var dostum, nerden aldınız? | Open Subtitles | أنتم يا شباب لديكم قُفازات رائعة, من أين أشتريتوهم؟ |
| çok güzel şeyler yapmış. | Open Subtitles | انها تعمل أشياء رائعة من اجلك. |
| güzel bir parti. Kim bu insanlar? Kim bilir? | Open Subtitles | أنها حفلة رائعة من هؤلاء الناس ، على أية حال ؟ |
| Kelly Reyes'den müthiş bir dik smaç, Jen Crowe fileden aşırtamadı. | Open Subtitles | هجمة رائعة من "كيلي رييس" و "جين كرو" لا تستطيع التصدي لها |
| muhteşem bir kızlar topluluğusunuz. Bastırın Spartalılar! # Uyumaya git, güzel Linda. # | Open Subtitles | لقد كنتم مجموعة رائعة من الفتيات اجل انا اسف ? |