Çünkü bunun ardında Rasmus varsa, adam kesinlikle dalga geçmiyordur. | Open Subtitles | لأنّه إذا كان (رازمس) وراء ذلك، فواضح أنّه لا يمزح. |
Edward Rasmus, yumuşak oynamakla tanınan biri değil, yani bu iş sertleşebilir. | Open Subtitles | (إدوارد رازمس) ليس معروفًا عنه التهاون، لذا فالأمر قد يبيت عسيرًا. |
Hayatımız boyunca biriktirdiklerimizi Rasmus'a yatırdık ve adam onları çaldı. | Open Subtitles | استثمرنا مدّخرات عمرنا في شركة (رازمس)، ولقد سرقها. |
Bu rastgele bir haneye tecavüz değildi. Edward Rasmus'un parmağı var, bunu biliyorum. | Open Subtitles | ذلك لم يكُن اقتحامًا عشوائيًّا، بل إنّ (إدوارد رازمس) ضالع بالأمر. |
Baba, Rasmus her kimi tuttuysa işini bitirene kadar gelmeye devam edecek ya da Rasmus işi bitirecek bir başkasını tutacak. | Open Subtitles | أبي، من استأجره (رازمس) سيظل يواتيني حتّى يتم مهمّته. وإلّا سيستأجر (رازموس) أحدًا آخر ليتم المهمّة. |
Edward Rasmus için interneti tarayan uzaktan erişimli bir trojanım vardı. | Open Subtitles | أطلقت برنامج ولوج عن بعد ليجوب شبكة المعلومات بحثًا عن (إدوارد رازمس). |
Deadshot mı Rasmus mu? Seçim senin. | Open Subtitles | أما "الطلقة القاتلة" أو (رازمس)، القرار لك. |
Rasmus şehirden kaçıyordu ve ben de öncelikleri yeniden belirlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | (رازمس) كان في طريقة للهرب من المدينة وتحتّم عليّ إعطاءه الأولويّة. |
Polis şimdi aradı. Edward Rasmus tutuklanmış. | Open Subtitles | اتّصلت الشرطة توًّا، تم اعتقال (إدوارد رازمس). |
Hayır Bay Rasmus. | Open Subtitles | -لا يا سيّد (رازمس ). |
Çift, yatırımcı Edward Rasmus aleyhindeki bir hukuk davasında CNRI'dan avukat Laurel Lance tarafından temsil ediyordu. | Open Subtitles | "كان يُزمع تمثيلهم من قبل المحاميّة (لورل لانس)..." "في الدعوى القضائيّة المقدّمة ضدّ مدير الأعمال الماليّة (إدوراد رازمس)" |
- Edward Rasmus Laurel'ın mahkemeye verdiği mali danışman tetiği kendi çekmemiş olabilir ancak emri muhtemelen kendisi verdi. | Open Subtitles | (إدوارد رازمس) المستشار الماليّ الذي سيمثل أمام المحكمة على يد (لورل)... ربّما لا يكون القاتل، لكنّه على الأرجح من كلّف القاتل. |