Her zaman para kazanmak isterim, fakat yapamam. | Open Subtitles | أنا دائماً ما أريد ربح المال لكنى لا أستطيع |
Ben şirketlerin asıl nedeninin para kazanmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا فقط اعتقدت ان الهدف من الشركات هو ربح المال |
Eğer birisi müşteri bulmak veya para kazanmak için adımı kullanıyorsa bu vicdansızlıktır ve yasa dışıdır. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله الآن هو أنه إذا كان هناك أي شخص يتاجر بسمعتي من أجل الحصول على زبائن و ربح المال فهذا غير معقول،و غير قانوني |
Liberty Rail içinde aynısını söylemiştin ama para kazanmak yerine neredeyse Donna'nın hapse girmesiyle son buluyordu. | Open Subtitles | و هذا ما قلته بخصوص (ليبارتي رايل) و بدل ربح المال انتهى بنا الأمر و (دونا) على وشك دخول السجن لا أحد سيذهب للسجن من أجل هذه القضية |