| Eğer geri bir şey vermediyse yola devam etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تعطك أي شيء حتى الأن ربما حان الوقت لتتركها | 
| Maria'yı Katolik yatılı okuluna aktarmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لانتقال ماريا للمدرسة الكاثوليكية الداخلية | 
| Belki de artık biraz değişmeli ve kendini bir insana adamalısın. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتحصلي على الحياة اللائقة وتنتمين إلى شخص تمتلكينه | 
| Benim genel beni koruyamayan hissediyor ıf, Belki de zaman ı yeni bir generali bulundu olduğunu. | Open Subtitles | إذا شعر بلدي عام قادر على حمايتي، ربما حان الوقت لقد وجدت العام الجديد. | 
| Bunun sorumluluğunu üstümüze almanın vakti gelmiştir belki de. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنتحمل مسئولية هذا | 
| Belki artık takıImak için başka bir yer bulmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | يا إلهي . ربما حان الوقت لتجد مكاناً مناسباً لتعيش فيه | 
| Belki de gitme zamanı geldi. Bu kadar uzun sürdüğüne şaşırdım. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنزعها أنا مندهش أنها دامت كل هذا الوقت. | 
| Gidişatı bu şekilde planlamamıştım ama saldırmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | انه ليس المخطط الذي رسمته لكن ربما حان الوقت للهجوم | 
| Belki zamanı gelmiştir. Bu ülkede tehlikeli biçimde az nüfus olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لذلك فقد لاحظت أن تعداد سكان البلد منخفض بنحو خطير | 
| Bir sonraki adımı atıp ondan yanıma taşınmasını istememin zamanı gelmiştir belki de. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لأخذ الخطوة التالية وسؤالها أن تنتقل للعيش معي. هل سمعت ماقلته؟ | 
| Bir dedektif tutup gerçekten güvende olup olmadığını öğrenme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت كي نستأجر محقق ونتأكد أنها بأمان حقًا | 
| İş yükünü azaltmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للتقليل من عبء العمل | 
| Çekilip başkasına müsaade etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتتنحى وتدع شخص آخر | 
| Belki de artık birlikte nasıl çalışacağımız konusunda biraz daha istekli olmanın zamanı geldi. | TED | ربما حان الوقت لكي نصبح أكثر تعمدًا حول كيفية العمل بشكل جماعي. | 
| - Evet. - Belki de artık aynaya bakma vakti gelmiştir, genç bayan! | Open Subtitles | ربما حان الوقت كنت أخذت جيد، نظرة فاحصة في المرآة، وسيدة شابة. | 
| Belki de zaman birileri berbat oluyor bir değişiklik için başını. | Open Subtitles | ربما حان الوقت شخص عابث ورأسه من أجل التغيير. | 
| Belki de zaman kimse orada gider var ve Bunu rausholt. | Open Subtitles | ربما حان الوقت شخص يذهب هناك و rausholt ذلك. | 
| Bu iş hayalin ama. Gerçekle yüzleşme vakti gelmiştir belki de. | Open Subtitles | و لكن هذا العمل هو حلمك - حسنا، ربما حان الوقت لأواجه الواقع - | 
| Bunu yapmaya çalışmanızın vakti gelmiştir belki de. | Open Subtitles | حسنا، ربما حان الوقت للبذل الجهد. | 
| Belki artık oraya birinin gelip... o yılışık suratındaki gülümemeyi silmesi gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لشخص مثلى أن يأتى اليك ويلقنك درسك على هذا | 
| Belki de herkesin gerçek bir kahramanın gölgede saklanmayacağını anlamasının zamanı geldi. | Open Subtitles | ربما حان الوقت ليدرك الجميع أن البطل الحقيقي لا يختفي في الظل | 
| Barney'le ayrılalı dört ay oldu. Tekrar bir ilişki yaşamanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | (مضى أربعة أشهر منذ تخليك عن (بارني ربما حان الوقت أن تستجمعي قواك | 
| Bu genç adamlara hayatlarında şampiyon olmalarına yardımcı olamıyorsam Belki zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | استطيع ان اساعد هولاء الشباب ليصبحوا ابطل في حياتهم الخاصة ربما حان الوقت | 
| Bu konunun çaresine bakmanın zamanı gelmiştir belki. | Open Subtitles | حسناً، ربما حان الوقت لنفعل شيء حيال هذا |