Sizler, hayatımın sönük, Monoton bir cehennem olmasının nedeni sizlersiniz! | Open Subtitles | أنتم أيها الناس, أنتم السبب أن حياتي جحيم راكد رتيب |
Sonra içeri geldi. Monoton bir sesle ve sertçe çünkü bizimle daha önce hiç konuşmamıştı. | Open Subtitles | ثم جاء وقال لنا بصوت رتيب وبلهجة غير لطيفة |
Yalnızca bir miktar Monoton olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد بأنه قد يصبح رتيب نوعاً ما |
Genel olarak, seri katilin izlediği yol kaba, tekdüze ve tekrarlayıcı bir yapıdadır. | Open Subtitles | بشكل عام، النموذج الذي يتبعه قاتل متسلسل بدائي، رتيب و متكرر |
Genel olarak, seri katilin izlediği yol kaba, tekdüze ve tekrarlayıcı bir yapıdadır. | Open Subtitles | بشكل عام، النموذج الذي يتبعه قاتل متسلسل بدائي، رتيب و متكرر |
Sence de tekdüze değil mi, Hastings? | Open Subtitles | هذا أمر رتيب . ألا ترى ذلك يا "هستنغز" ؟ |
Stajyerlere bağırmak her gün aynı hastalıklarla karşılaşmanın ne kadar Monoton olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | صراخي على المتدربين جعلني أدرك كم هو أمر رتيب مواجهة الأمراض نفسها يوماً تلو الآخر ومهما فعلت |
Oldukça Monoton. | Open Subtitles | انه يصبح رتيب ممل |
Monoton bir ağrılıkla kalbimi yaralar | Open Subtitles | تجرح قلبي بكسل رتيب |
Sence de tekdüze değil mi, Hastings? | Open Subtitles | هذا أمر رتيب . ألا ترى ذلك يا "هستنغز" ؟ |