Kapıya doğru koştu, açtı ve çocuğun merdivenlerden dışarı kaçışını gördü. | Open Subtitles | ركض إلى الباب، فتحه، رأى الابن يركض عبر السلالم ويخرج من البيت |
Kazanın şokuyla, bacaklarının kalan kısmına basarak evine koştu. | Open Subtitles | في حالة من الذهول بسبب الحادث ركض إلى البيت على قِرم سيقانه |
Ve kamyonu durdurdum ve ormanda koştu, | Open Subtitles | وأوقفتُ الشاحنة، وهو ركض إلى الغابة |
Adamın buradaki kırmızı bir kamyonete koştuğunu söyledin ve bu yönde park yerinden geçerek ilerlemiş. | Open Subtitles | قلت أن ذالك الرجل ركض إلى الشاحنة الحمراء و سلك هذه الطريق عبورا من موقف السيارات |
- Jack Gansvoort'la konuştum, bir kaç saat önce 30 yaşlarında yağmurluklu yabancı bir adamın koştuğunu söyledi... | Open Subtitles | نعم؟ تحدث فقط لجاك Gansvoort. قال بضع ساعات قبل انه ركض إلى |
- Yaşlı adam kapıya koştuğunu mu söyledi? | Open Subtitles | -هل قال الرجل العجوز أنه ركض إلى الباب؟ |
Silah sesini duyduğumuzda James ile uyuyorduk, duyunca James alt kata koştu. | Open Subtitles | چايمس) وأنا كنا نائمان بالفراش) عندما سمعنا الطلقات النارية ومن ثم (چايمس) ركض إلى الطابق السفلي |
Karantina binasına doğru koştu. | Open Subtitles | لقد ركض إلى مبنى الحجر الصحي |