Merak etme, seni indireceğiz! Odaklanın. - Toplanın, başarabiliriz. | Open Subtitles | لا تقلقي، سننزلكِ ركّزوا وتشكلوا، يمكننا فعل ذلك |
Odaklanın. Gidip, o öksüzleri kurtaralım. | Open Subtitles | ركّزوا فلنذهب لإنقاذ أولئكَ اليتامى |
St. Julie ve çevresindeki ev kiralama acentelerine Odaklanın. | Open Subtitles | ركّزوا على وكالات تأجير المنازل الصغيرة في جميع أنحاء "سانت جولي". |
- Siz ikinize konsantre oldular. | Open Subtitles | هم فقط ركّزوا عليكما أنتما الإثنان أنت تَعْرف ما لا أَحصَل عَليه |
Fakat hepsi güneyin eteklerine odaklanmış durumda. | Open Subtitles | لكنهم ركّزوا على سفوح التلال إلى الجنوب. |
Tam olarak değil. Çok zekice! Çocuklar, Odaklanın! | Open Subtitles | ليس بالضبط هذا ذكىّ ركّزوا يا رفاق |
Siz Natalya'yı yalnız yakalamaya ve ona sınırı geçirtmeye Odaklanın yeter. | Open Subtitles | ركّزوا فقط على الوصول إلى (ناتاليا) وهي لوحدها وتهريبها عبر الحدود. |
Odaklanın, Odaklanın! | Open Subtitles | ركّزوا , ركّزوا |
Kızı kaçırmaya Odaklanın. | Open Subtitles | "ركّزوا على إختطاف تلك الفتاة. |
Odaklanın, iyice düşünün. | Open Subtitles | لذا ركّزوا جيدًا وخذوا وقتكم. |
Odaklanın! | Open Subtitles | ركّزوا. ركّزوا! |
Odaklanın. | Open Subtitles | ركّزوا قليلا |
Göl veya nehir kıyısındaki evlere konsantre olun. | Open Subtitles | ركّزوا على المنازل في الواجهة البحرية، بالقرب من بحيرة أو نهر. |
konsantre ol. Tut şunu. | Open Subtitles | ابتسموا، ركّزوا هنا اثبتوا على هذا. |
Son yirmi yıldır , politika belirleyici yetkililerimiz iklim değişikliği hakkında müzakere etmek için biraraya geliyorlar. Sıcaklık seviyesinin, sanayi devrimi öncesinden iki santigrat derece kadar artmasını önlemeye odaklanmış durumdalar. | TED | على مدى العقدين الماضيين، مفاوضو حكومتنا وصانعو القرار اجتمعوا معا لمناقشة تغير المناخ، ولقد ركّزوا على تجنب ارتفاع درجة الحرارة بدرجتين فوق المستويات ما قبل الثورة الصناعية. |