| vurularak öldürülen keskin nişancı da bunlara dâhil. | Open Subtitles | بالإضافة إلى القناص الذي قتل رمياً بالرصاص |
| İki sene önce evinde, oturma odasında vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | قتلت رمياً بالرصاص في غرفة المعيشة قبل عامين |
| - Dün gece vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | هو قُتِلَ رمياً بالرصاص ليلة أمس. |
| buradan götürülecek, yarın şafak vakti kurşuna dizilerek idam edileceksiniz. | Open Subtitles | حُكم عليك بالإعدام رمياً بالرصاص, فجر الغد |
| Hükümet binasının bombalanması, terörist bir eylem için suikast, vatana ihanet ve isyan çıkartma; ki bunların cezası kurşuna dizilerek idam edilmektir. | Open Subtitles | -لقد تم إتهامك رسمياً بثلاثة جرائم نسف ملكيات الحكومة و التآمر للقيام بأعمال الإرهاب و العصيان و عقوبتها الموت رمياً بالرصاص |
| Aksi takdirde atış mangası tarafından derhal idam edilecekler. | Open Subtitles | خلال 24 ساعة من هذا الأعلان أو سيحكم عليه بالأعدام الفوري رمياً بالرصاص |
| Sonra Petersburg'de vuruldu ve öldü. | Open Subtitles | ذهب بنفسه ليُقتل رمياً بالرصاص في بيترسبرج |
| Bana kalsa sana bir idam mangasının karşısında ölme onurunu yaşatmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأعطيك شرف الإعدام رمياً بالرصاص |
| Son olarak, iki çocuk annesi otuz beş yaşındaki Sarah Connor bu öğleden sonra vurularak hunharca katledildi. | Open Subtitles | مجدداً (ساره كونور) في الـ35 وأُم لولدين" -قتلت رمياً بالرصاص بقسوة بعد ظهر اليوم" " |
| -Tamam, öyleyse ihtiyacımız olan her şey burada ve evlerinde silahla vurularak öldürülen mutlu bir Amerikalı ailemiz var. | Open Subtitles | إذاً كل ما نحتاجه هنا ولدينا عائلة أمريكية سعيدة قتلت رمياً بالرصاص في منزلها عدى الأب والرضيع - صحيح لكن الرضيع يعود للمنزل - |
| İki hafta sonra, Steadman vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | بعد أسبوعين، يموت (ستيدمان) رمياً بالرصاص |
| İki hafta sonra, Steadman vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | بعد أسبوعين، يموت (ستيدمان) رمياً بالرصاص |
| Grandview sağlık görevlisi Jim Clancy önceki gece vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | غراندفيو... موظّفالإسعافجيِمكلانسي قتلَ رمياً بالرصاص ليلة أمس" |
| Yaklaşık 1 saat önce, Bauer'in evinde vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قُتِلت رمياً بالرصاص في شقة باور) قبل أقل من ساعة) |
| - "vurularak öldürülmüş" deyişinden anlamıştım. | Open Subtitles | لتعرفي ذلك فحسب علمتُ ذلك من جملة "رمياً بالرصاص" إذن؟ ! |
| vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | هي قُتِلتْ رمياً بالرصاص. |
| Ve yeniden söylemek gerekirse, Malta topraklarında yakalanan herhangi bir S.H.I.E.L.D. ajanı kurşuna dizilerek öldürülür. | Open Subtitles | وأكرر لكم أن أي عميل تابع لـ(شيلد) يمسكونه على أرض "مالطا" سيموت رمياً بالرصاص. -أجل |
| Bu suçların cezası, idam mangası tarafından öldürülmektir. | Open Subtitles | عقوبة هذه التُهم الموت رمياً بالرصاص |
| Sonra Petersburg'de vuruldu ve öldü. | Open Subtitles | ذهب بنفسه ليُقتل رمياً بالرصاص في بيترسبرج |
| Askeri mahkeme ve müteakiben idam mangasının karşısında ölüm. | Open Subtitles | محكمة عسكرية تحكم بالموت رمياً بالرصاص. |