| Bir anda Stephen'ın patronu olan adam aynı zamanda rehin bıraktığın Baylin'in yüzüğüne de sahip. | Open Subtitles | الرجل الذي يكون رئيس ستيفين والذي حدث بحوزته الخاتم خاتم بايلين الذي رهنته |
| Ama rehin bırakmıştım ve geri alacak param yok. | Open Subtitles | إلاّ أنّي رهنته ولا أقدر على شرائه لأعيده |
| İşler kötüye gidince, onu rehin bırakmıştım. | Open Subtitles | رهنته عندما بدأت تضيق الأمور |
| Bana Altair'i alabilmek için nişan yüzüğünü rehin bıraktığına inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدقين أنها عثرت على خاتم الخطوبة و رهنته لتحضر لي حاسوب (ألتير)؟ |
| Tefeciye rehin olarak verdim. | Open Subtitles | لقد رهنته |
| - Evet, rehin verdim. | Open Subtitles | - لقد رهنته |