| çoğu yan görev çok rutin ve sıkıcı ve şu anda bunların tamamı cerrahın kendi özel kontrolü altında gerçekleştiriliyor | TED | هي روتينيّة ومملة جدّا، مثل الخياطة، وحاليا، يتم تنفيذ كل هذه تحت سيطرة محددة وفورية من الجراح، |
| Para çalmak veya her gün çok çalışan vatandaşların parasını sızdırmak polis memurlarının rutin bir uygulaması. | TED | سرقة ضباط الشرطة للأموال أو ابتزاز المواطنين الكادحين الذين يعملون يوميًا لكسب عيشهم هي ممارسات يومية روتينيّة. |
| Hâlâ rutin ameliyatları berbat ediyor yani. | Open Subtitles | بل ترقّعُ جراحةً روتينيّة سأستدعي الزّعيم |
| Ha, her şey yolunda. rutin işler. | Open Subtitles | لا، كل شيء على ما يرام، عمليّة روتينيّة. |
| On bin kilometrelik metal kaynayan okyanustan geçen sabit bir rota. | Open Subtitles | دوريّة روتينيّة عبر ثمانية ألف ميل من مياه المحيط الممتلئة بالمدمّرات! |
| - rutin bir operasyon olacaktı. | Open Subtitles | من المفترضِ أن تكونَ هذه عمليّةٌ تحقيقِ روتينيّة |
| Yüzbaşının askerleri rutin teftişte. | Open Subtitles | النقيب (بلومبيرت) وقوَّاته في دورةٍ تفتيشية روتينيّة |
| Bu arada ameliyat rutin geçmedi. | Open Subtitles | ...بالمناسبة لم تكن الجراحة روتينيّة |
| rutin şeyler. | Open Subtitles | أمورٌ روتينيّة. |
| rutin bakım. | Open Subtitles | صيانة روتينيّة. |
| Çok rutin bir operasyondur. | Open Subtitles | إنها عمليّة روتينيّة جداً |
| Bunun hakkında bu kadar duygusal olmana gerek yok.Sabit bir rota. | Open Subtitles | هدّيء من روعك، إنها دوريّة روتينيّة -*معسكر المقاومة: محطّة "سيرانو"، عام 2027 |