| Denizde yiyecek arayarak geçen bir sabahtan sonra fregat kuşları buraya, tüylerini yıkamaya ve su içmeye gelirler. | Open Subtitles | بعد ان قضت صباح اليوم للعلف في البحر ، طيور الفرقاطة تأتي هنا إلى لتحميم ريشهم وللرشف على الجناح |
| Bir diğer kötü adları ise kırmızı tüylerini hedef alır. | Open Subtitles | بالأصح الأسم المشؤوم في الواقع يشير الى ريشهم الضارب إلى الحمرة. |
| Buradaki rüzgarlar çok kuvvetli olduğundan albatroslar tüylerini su geçirmez yapan yağların ağırlığına güç yetiremezler. | Open Subtitles | لأن الرياح قوية جداً هنا، تستطيع طيور القطرس تحمّل الوزن الزائد للزيوت العازلة للمياه على ريشهم. |
| Uçuş tüylerini düzeltmeleri şehrin kirini temizlemeleri ve serinlemeleri gerek. | Open Subtitles | إنهم بحاجة إلى تجميل ريشهم وينظفونه من أوساخ المدينة ويبرّدون على أنفسهم |
| Yapışkan veya dikenli tohumlar tüylerine yapışır ve okyanus boyunca taşınır. | Open Subtitles | البذور اللزجة أو الشائكة على ريشهم تنتقل عبر المحيط |