Palyaçoyu değil ama palyaçonun arkasında ne olduğunu gördü. | Open Subtitles | لَيسَت المهرّجَ. لَكنَّه رَأى الذي كَانَ وراء المهرّجَ. |
Millet, Joey az önce Janice'i eski kocasını öperken gördü | Open Subtitles | يارفاق، جوي رَأى جانيس تُقبّلُ زوجَها السابقَ. |
Belki birbirinizi daha sık görmüş olsaydınız birbirinizi daha iyi tanırdınız. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا إذا أنت وجِل رَأى بعضهم البعض في أغلب الأحيان أكثر، |
Mac telefonunu araçta unutmuş bu tarafa geldiğini gören de yok. | Open Subtitles | هاتفه في السيارةِ، لكن لا أحدَ رَأى ماكاً إرجعْ هذا الطريقِ. |
O halde, Adrian, o adamı önceden gördüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا، أدريان، تَعتقدُ أنت هَلْ رَأى بأنّ الرجلِ قبل ذلك؟ |
Zahmet etme, bütün sabah kimse onu görmemiş otelde. | Open Subtitles | لا تُضايقْ، لا له رَأى ه هناك كُلّ الصباح. |
Ve insanları gördü. Aralarında yazarlar bile vardı. | Open Subtitles | لقد رَأى رجالاً، وبينهم كُتّاب آخرون حتى، |
Ama Prens Ömer'in geleceğini duyunca son bir dümen için bir fırsat gördü. | Open Subtitles | لكن عندما عرف ان الامير عمر قادم الى البلدة اعتقد انة رَأى الفرصةَ لنتيجةِ واحدة اخيرة. |
Haberi ulusal bir gazetede gördü ve belli ki ilgisini çekti. | Open Subtitles | رَأى القصّةَ في a ورقة وطنية وهو من الواضح أزعجَ إهتمامُه. |
Georgie, filmi çektiklerini görmüş ve Betty'e hasta olmuş. | Open Subtitles | رَأى بأنّ يَجْعلونَ الفلمَ وهو تَجنّنَ حول بيتي : |
Bu aradam kuzenim profilinizi internetteki bir arkadaşlık sitesinde görmüş. | Open Subtitles | أوه، بالمناسبة، رَأى إبنُ عمي لمحةُ حياتكَ على الصنعِ أي تأريخ. الشبكة. |
Müvekkilim bu arabayı, yaşadığı yerden farklı bir yerdeki, yeni ofisinin orada kendisini takip ederken görmüş. | Open Subtitles | موكلي رَأى تلك السيارةِ التي تتبعه , خارجاً حيث عاشتْ في مكتبِها الجديدِ |
- Elleriyle kurbanın kalbini çıkardığını gören bir tanık var. Ayrıca olay yerinde bunu bırakmış. | Open Subtitles | أي شاهد رَأى بأنّ يُمزّقُ قلب الرجلَ بأيديه العاريةِ. |
Kaltaklardan bahsetmişken müdür Drake'i gören oldu mu? | Open Subtitles | تتكلّمُ عن ماذا هَلْ أي شخص رَأى الرئيسَ درايك؟ |
Küçük Rodney sana yerde balık gördüğünü anlattı demek. | Open Subtitles | قليلاً رودني أخبرَك رَأى سمكاً في الأرضيةِ. |
Herhalde sizi hiç bir yangını söndürmeye çalışırken görmemiş. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه مَا رَأى وَضعتَ خارجاً a نار. |
Robert'in onu gördüğü ilk gün geldi aklıma. | Open Subtitles | روبرت رَأى كلاكما فى اليوم الأول الذى وَصلتَم. |
İsa da, onların acısını görünce ağlamaktan başka birşey yapamadı. | Open Subtitles | عندما رَأى السيد المسيح ألمهم، هو لا يَستطيعُ أَنْ يُساعدَ لكن البكاءَ، أيضاً. |
Çünkü daha önce hayatımda hiç böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | لأن l've مَا رَأى أيّ شئَ مثل هذا في حياتِي. |
Kötülük hep pusuda bekler, bunu iyi biliyorsun... çünkü bu kötülüğü kendi yüreğinde gördün sen. | Open Subtitles | وانت تعلم كم الشر يكمن في نفوس الرجال لَك رَأى ذلك الشرِّ في قلبِكَ. |
Daha önce elinde kumanda olmadan bu kadar eğlendiğini görmemiştim. | Open Subtitles | l've مَا رَأى بأنّ عِنْدَهُ مثل هذا المرحِ بدون a جهاز التحكّم عن بعد. |
Çünkü babam bizi öpüşürken görürse, Yoo Hoo diye bağırır. | Open Subtitles | لأن إذا رَأى أَبَّي بأنّ نُقبّلُ، هو سَيَهْتفُ Yoo Hoo! |
Ayrıca odadaki tüm fotoğrafları da görmüştür. | Open Subtitles | و لا بدَّ وأنْة رَأى كُلّ الصورِ الموجودة في الغرفةِ. |
- Hiç hayalet gördünüz mü? | Open Subtitles | لَهُ أنت أَو عائلتُكَ رَأى شبح أو خيال أَو شبح؟ |