| Üç dakika sonra da köşeden bir müşteri aldım: | Open Subtitles | ثم ألتقطت زبونا بعدها ب 3 دقائق من عند الزاوية |
| Mahkeme onu sinir yatıştırma eğitimine yolladı... bir müşteri kalçasına dokununca. | Open Subtitles | نعم المحكمة طلبت منها الحضور الى هنا للحصول على دورة لكبح غضبها بعد ان ضربت زبونا ربت على مؤخرتها |
| Belki bir gazeteci garip bir müşteri hatırlar. | Open Subtitles | ربما يتذكر أحد بائعي الصحف زبونا غريب الأطوار |
| Henryyle ilk kez bir yıl önce tanıştım. Ondan hoşlanmadım ama, paralı bir müşteriydi. | Open Subtitles | اولا ، قابلت هنري منذ سنة ولم احبه ولكنه كان زبونا |
| müşteri ne söyledi? O bildiğimiz müşterilerden değil, o bir gazeteci. | Open Subtitles | ماذا قال الزبون - لم يكن زبونا, كانت ناقدا - |
| Bir gün bir dükkân sahibi, son Müşterisi geç gittiği için dükkânını her zamankinden geç kapatıyormuş. | TED | في أحد الأيام، واحد من تلك المحلات أغلق بعد ذلك بقليل، لأن هناك زبونا غادر متأخرا نوعا ما. |
| Bizim yaşlı Wally, son birkaç haftadır oranın düzenli müşterisiymiş. | Open Subtitles | إتضح أن رجلنا العجوز كان زبونا منتظما لعدة أسابيع، |
| O hala iyi bir müşteri. Orada ki Mr. Monk gibi deli değil. | Open Subtitles | حسنا هو مازال زبونا جيدا وليس مجنونا مثل السيد مونك |
| Öyle bir müşteri olsa hatırlayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | و قالوا أنهم من المؤكد كانوا ليتذكروا زبونا بهاته الصفات |
| Karım, bir müşteri daha tatilimizi mahvederse beni boşayacağını söyledi. | Open Subtitles | انظر زوجتي قالت انها ستتركني اذا تركت زبونا آخر يخرب عطلتي |
| Çünkü içeri girdiğimizde, yeni ofisinde mutlu bir müşteri göreceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنني اظن اننا سنرى زبونا راضيا يخرج من مكتبه |
| Zengin bir müşteri alıp onları kızların yaşadığı yere bırakıyor. | Open Subtitles | لقد أخذ زبونا يدفع المال و رماه في مكان عيش الفتيات |
| Bence siz müşteri değilsiniz. | Open Subtitles | لست زبونا انت قليل الخبرة واناقلق |
| Bu benim başıma hiç gelmedi tabii, müşteri kaybetmek yani. | Open Subtitles | لم يحدث لي ابدا بالطبع ان اخسر زبونا |
| Evet. Skip devamlı müşteriydi. | Open Subtitles | نعم ، سكيب كان زبونا دائما |
| John, dinle beni. Kim, sana müşteri her zaman haklıdır... ..dediyse ,emin ol , o da bir müşteriydi. | Open Subtitles | اسمعني يا (جون)، أيا كان من قال أن الزبون دوماً على صواب، أعدك أنه كان زبونا. |
| John, dinle beni. Kim, sana müşteri her zaman haklıdır... .. dediyse, emin ol, o da bir müşteriydi. | Open Subtitles | اسمعني يا (جون)، أيا كان من قال أن الزبون دوماً على صواب، أعدك أنه كان زبونا. |
| - O bildiğin müşterilerden değil. - Bir viski! | Open Subtitles | ليس زبونا محترما - شرابا - |
| "Müşterisi olmadığım halde bankadan çörek almak." | Open Subtitles | إخترت لك الخطأ الأول أخذ الكعك من المصرف مع أنني لست زبونا هناك |
| Görünüşe göre kocan devamlı müşterisiymiş. | Open Subtitles | من الواضح أن زوجك كان زبونا متكررا |