üvey baban, bir şeylerin yerini değiştirmiş ve onları bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | زوج أمّك أضاع بضعة أشياء، وعليّ أن أجدها. |
Sen küçük bir kızsın. üvey baban seni çok merak etmiştir. | Open Subtitles | أنت فتاة صغيرة، لا بدّ أنّ زوج أمّك قلق عليك. |
Sadece üvey baban olduğumu biliyorum ama seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي زوج أمّك فحسب، ولكننّي فخور حقاً بك. |
Bana bir el bombası yolladın ve az daha Üvey babanı öldürüyordun. | Open Subtitles | أرسلت لي قنبلة يدويّة، وأوشكت أن تقتل زوج أمّك |
Sana garanti veriyorum, Üvey babanın planı asla işe yaramayacak. | Open Subtitles | دعيني أؤكد لك، لن تنجح خطّة زوج أمّك. |
Yani Üvey babanın seni dövdüğünü? | Open Subtitles | أعني (والتر)، بشأن ضرب زوج أمّك لك؟ |
üvey baban geliyor. | Open Subtitles | حسنٌ، زوج أمّك قادم إلى هنا |
Haftasına kalmaz üvey baban olabilirim ona göre. | Open Subtitles | سأكون زوج أمّك في غضون أسبوع. |
John'a üvey baban hakkında söylediklerin... | Open Subtitles | ما قلتِه لـ (جون)، عن زوج أمّك... |