| Evliliklerim o kadar berbattı ki, vaktimi seninle geçiriyordum. | Open Subtitles | زيجاتي كانت فاشلة لدرجة أن قضيت الوقت كله معك |
| Başarısız Evliliklerim oldu. Kızım benden nefret ediyor. | Open Subtitles | كل زيجاتي الفاشلة, إبنتي الوحيدة تكرهني |
| Biliyorum, Evliliklerim yürümedi... | Open Subtitles | إسمعي، أعرف أنّ زيجاتي لم تكن ناجحة... |
| Brad'e evliliklerimden, yollardaki hayatımdan bahsetmeyi denemiş olmamı boşverin. | Open Subtitles | مهما حاولت ان اخبر براد عن زيجاتي حياتي في الشارع |
| evliliklerimden daha iyi. | Open Subtitles | أفضل من أي من زيجاتي السابقة |
| Evliliklerimi mahvetti. | Open Subtitles | هي السببُ في فشلِ جميعِ زيجاتي. |
| Önceki evliliklerimden biriydi. | Open Subtitles | كان واحد من زيجاتي السابقة |
| Evliliklerimi gerçekten batırdım. | Open Subtitles | أنا حقا دمرت زيجاتي ! |