| biraz mola vereyim dedim, sonra da burayı dekore ettim, | Open Subtitles | لذا زينتها قليلاً وأتي إلى هنا من الحين للأخر لأخذ إستراحة من هذا الوضع الذي يُشبه حفلات الروك |
| Sırf senin için dekore ettik. | Open Subtitles | لقد زينتها فقط من اجلك |
| Güzel, değil mi? Kendi dekore etti. | Open Subtitles | زينتها بنفسها |
| Sürekli ağlıyor. Sonra makyajını tazeliyor sonra yine ağlıyor. | Open Subtitles | لقد بكت كثيراً وكان عليها أن تجدد زينتها |
| Ama ne kadar yorgun olursa olsun her zaman kahvaltı hazırlamak için erken kalkar ve aynanın önünde makyajını yaparmış. | Open Subtitles | ، لكن مهما كانت هي متعبة فأنها دائماً ما تستيقظ مبكراً لتحضر الفطور . و تضع زينتها أمام المرآة |
| Muhtemelen makyajını tazeliyordur. | Open Subtitles | ربما تتأكد من زينتها وحسب |
| - makyajını tazelemeye. | Open Subtitles | _ لتصلح زينتها _ |