Yani tamam, geleceğim, seni ve arkadaşlarını dinleyeceğim ama önce salonun tapusunu bana getireceksin ve araziyi Holy Mother Kilisesi'ne vereceksin. | Open Subtitles | سآتي إليك و سأستمع إلى طاقمك عندما تقوم بفعل ما فعلته في الردهة و قمت بنقلها إلى الكنيسة المقدسة |
Konuşmalarını dinleyeceğim ve bakalım böyle davranmasının sebebi neymiş. | Open Subtitles | سأستمع إلى محادثاتها وأرى ما يجعلها مميزة |
Yarından itibaren insanların dediklerini dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأستمع إلى أصوات الجّميع بِدءاً من الغد. |
Kahvaltımı yaparken bir YouTube videosu dinleyeceğim.'' | TED | سأستمع إلى فيديو في اليوتيوب بينما أتناول فطوري." |
Ama ben, benimkinde haberleri dinleyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني سأستمع إلى الأخبار في سيارتي. |
Aslında Aida'ı dinleyeceğim, size engel olmayacaksa. | Open Subtitles | في الحقيقة ، سأستمع إلى (عايدة) إذا لم أكن في طريقكِ |
Biraz müzik dinleyeceğim. Sen ne... | Open Subtitles | سأستمع إلى بعض الموسيقى |
Tanığı dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأستمع إلى الشاهدة. |
Kalbini dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأستمع إلى قلبك |