Benim nasıl hayatta kalacağımı öğrenmek ve bu kasabayı terk etmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أرحل عن البلدة لأتبيّن كيف سأظلّ حيًّا |
Başkomiser olduğumdan dolayı ofise tıkılıp - kalacağımı mı sandınız? | Open Subtitles | ماذا، هل تظنّان أنّي سأظلّ عالقة في المكتب لأنّي النقيب فقط؟ |
Sen oyun oynarken ben bomba arayışına devam edeceğim. | Open Subtitles | بينما تلعب ألعاب الفيديو سأظلّ أبحث عن القنبلة |
Ben buna nede olan şeyi aramaya devam edeceğim, fakat umalım ki, en kötüsünü atlattık. | Open Subtitles | سأظلّ أبحث عن السبب، لكن آمل أنّ الأسوأ قد انتهى. |
"Seni her zaman sevdiğim ve her zaman seveceğim gibi. | Open Subtitles | "كما أحببتكِ دوماً، وكما سأظلّ أحبّكٍ.." |
Seni her zaman seveceğim çünkü biz beraber büyüdük. | Open Subtitles | سأظلّ أحبّك على الدّوام، فقد كبرنا معًا |
Belki yalnızım, belki hep yalnız kalacağım ama hiçbir zaman şişenin dibinde kendimi kaybetmeye çalışmayacağım. | Open Subtitles | ربما أنا وحيد، ربما سأظلّ كذلك، لكنّي لا أحاول أن أفقد نفسي داخل قاع الزجاجة |
Sonsuza dek mahkûm kalacağımı düşündüğüm zaman bile. | Open Subtitles | "حتّى حين ظننت أنّي سأظلّ سجينًا للأبد" |
Çünkü tanıştığımızdan andan itibaren seni seviyorum ve zamanın sonuna kadar seni sevmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | لأنّني أحببتك منذ لحظة لقائنا و سأظلّ أحبّك حتّى نهاية الزمن |
Sevdiğin her şeyi almaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأظلّ آخذ كل شيء تحبه |
Ben aramaya devam edeceğim ama Stanton her neyin peşindeyse, eminim orada. | Open Subtitles | سأظلّ أبحث بأمرها، لكن أياً كان ما تسعى (ستانتون) خلفه، فأراهن أنّه موجود هناك. |
Seni Sweets diye çağırmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأظلّ أناديكَ بـ(سويتز) |
"Seni her zaman sevdiğim ve her zaman seveceğim gibi. | Open Subtitles | " ... كما أحببتكِ دوماً، وكما سأظلّ أحبّكٍ" |
Evet tatlım, galiba bu akşam burada kalacağım. | Open Subtitles | أجل، حسناً يا عزيزتي، إتّضح أنني سأظلّ عالقاً هنا لبقيّة الليل. |
Eğer "Evet" demediysen, "zavallı adam" düşünceme sadık kalacağım. | Open Subtitles | طالما لمْ تقولي "نعم" سأظلّ عند أقوالي "ياللمسكين" |