| Neyse bu gece bir müşteriyle buluşacağım, ayrıca neye benziyordu? | Open Subtitles | إذن, ذلك العميل الذى سأقابله ماذا يحب مرة آخرى؟ |
| Şey, sanırım bunu buluşacağım yapımcı söyleyecektir. | Open Subtitles | اعتقد بان المنتج الذي سأقابله سيخبرني بذلك |
| Bugün görüşeceğim adam benim için işleri yoluna koyabileceğini söyledi. | Open Subtitles | ... الرجل الذي سأقابله اليوم أخبرني بأنه يستطيع تسوية الموضوع |
| O eşsiz bir penguen uzmanı ve yıl sonunda onunla bir konferansta tanışacağım. | Open Subtitles | أسمه هاوارد دوين. هو خبير في البطاريق وأنا سأقابله في المؤتمر لاحقاً |
| - Evet. Onu, bu gece yine göreceğim. | Open Subtitles | سأقابله مجدداً هذه الليلة |
| Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? | Open Subtitles | صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات |
| Ben de "Evet, lütfen hemen" derdim ama erkeğime kapıda buluşacağımıza dair söz verdim. | Open Subtitles | "وكنت سأجيب "أجل، الآن ولكنّي وعدت صديقي أنّي سأقابله عند الباب |
| Onunla ben FBI'da buluşacağım dedim, sen demedim. | Open Subtitles | لقد قلت بأنني سأقابله هناكفيالمكتب،وليس أنت. |
| Onunla bu gece saat 9'da orada buluşacağım. | Open Subtitles | لذا سأقابله هناك هذه الليلة عند الساعة التاسعة. |
| 3 saat içerisinde onunla buluşacağım. Banyo yapmam gerek. | Open Subtitles | سأقابله بعد ثلاث ساعات , أحتاج للإستحمام |
| Bu akşam buluşacağım adam benim hakkımda ne düşünüyor bilmiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع .. إنني لا أعلم شعور ذلك الرجل الذي .. سأقابله الليلة تجاهي |
| Yarın saat 10'da, otobüs durağında onunla buluşacağım. | Open Subtitles | سأقابله غداً الساعة العاشرة في محطة الحافلات |
| Söyle onunla, diğer kareyle birlikte havaalanında buluşacağım. Ancak beklemesin. | Open Subtitles | أخبره بأنني سأقابله في المطار ومعيالجزءالمتبقي،ولكن لاتنتظر . |
| Onunla yarın görüşeceğim. Saat 4'te cafede buluşuruz. | Open Subtitles | سأقابله اليوم، لاقيني عند المقهى في تمام الرابعة. |
| Salı günkü poker partisinde görüşeceğim zaten. | Open Subtitles | سأقابله على لعبة بوكر في الثلاثاء |
| Onunla yarın görüşeceğim. Ellen, gangsterlerin hepsi burada. | Open Subtitles | سأقابله غدًا الين العصابة كلها هنا |
| O eşsiz bir penguen uzmanı ve yıl sonunda onunla bir konferansta tanışacağım. | Open Subtitles | أسمه هاوارد دوين. هو / هي خبير في البطاريق وأنا سأقابله في المؤتمر لاحقاً |
| Kim peki tanışacağım gizemli adam? | Open Subtitles | مَن هذا الرّجل الغامض الذي سأقابله ؟ |
| Abini göreceğim, abini bu gece göreceğim, lanet olasıca! | Open Subtitles | سوف أقابله سأقابله هذه الليلة |
| Şimdi olmaz, arkadaşım Mark'a onunla buluşacağımı söyledim. | Open Subtitles | الآن لا أستطيع لقد قلت لصديقي مارك انني سأقابله |
| Bu sabah Hank'e buluşacağımıza dair söz verdim. | Open Subtitles | و انا وعدت (هانك ) اني سأقابله هذا الصباح |
| Ona 3 saat içinde Central Park'ta buluşacağımızı söyle. | Open Subtitles | أخبره أنا سأقابله في ثلاث ساعات في المتنزه المركزي، |