| araştıracağım. Bir şeyler yapabileceğime eminim. | Open Subtitles | سأنظر في الأمر ، أنا واثق أنه يُمكنني فعل شيء ما |
| Ve sizi temin ederim ki, bunu araştıracağım. | Open Subtitles | و يُمكنني أن أؤكد لك أنني سأنظر في الأمر |
| Yarın araştıracağım. Kraliyet ahırlarında beklendiğimizi unutma sakın. | Open Subtitles | سأنظر في الأمر غداً لاتنسين أننا سنذهب إلى الاسطبلات الملكية |
| Bulmaya çalışacağım GPSime bakacağım. | Open Subtitles | حسناً ، سأحاول ، سأنظر في نظام الملاحة العالمي أو شيئاً من هذا القبيل. |
| Moishale, çok gençsin, evine dön... ben ne olduğuna bakacağım. | Open Subtitles | "موسى"، أنت صغير جداً عد للبيت وأنا سأنظر في هذا |
| Her şeyi yapmayı düşünürüm demek istedim ve de öyle yaptım. | Open Subtitles | لقد قلت لتوك انك ستفعل اي شيء لي عنيت سأنظر في اي شيء وفعلت هذا |
| Sanırım, küçük bir parça gerçek tehlike bana uyar eğer üçünüz kaçakçı çeteme katılmak isterseniz bunu düşünürüm. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أن القليل من الخطر سيكون مناسباً لي لذا , إذا أردتم ثلاثتكم أن تنظموا لعصابة التهريب خاصتي فسأكون , تعلمون , سأنظر في الأمر |
| İlgileneceğim. Gidebilirsin Galya'lı | Open Subtitles | أنا سأنظر في الامر تستطيع الذهاب الآن ، ايها الغالي |
| Ben 23A'ya park eden araçların ruhsatlı sahiplerini araştıracağım. | Open Subtitles | حسناً سأنظر في إحتمالات المركبات المتوقفة في " موقف " 23 إي لأرى هل سأجد السائق |
| Normalde "Buna araştıracağım" demeliydi. Ama bunu yapmadı! | Open Subtitles | عادة لكنت ستقول "سأتفقد المسألة" ،"سأنظر في الأمر" لكن لا! |
| Siz Herrera ile konuşun. Ben de araştıracağım. | Open Subtitles | إذهب تكلم إلى هيريرا أنا سأنظر في الامر |
| Ama bu işi iyice araştıracağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لكني سأنظر في الأمر أعدكِ بذلك |
| araştıracağım ama bunun uyku kaçıracak bir sebep olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | سأنظر في الأمر، لكن... لا أعتقد أنه شيء يجعلك لا تنامين |
| Hmm, Ben ikisine de bakacağım, birbiri ile ilgili olduğunu, ah, gördüm. | Open Subtitles | , سأنظر في كلاهما أرى أي واحد أكثر , معنى |
| Bu yüzden biraz araştırıp güvenliklerini geliştirebilir miyim, bir bakacağım. | Open Subtitles | ولذا سأنظر في أمره لأرى ما إن كان بإمكاني دعم أمنهم رائع |
| Hayvanlardan ve bitkilerden kaynaklanan beceri ve teknolojiyi kullanabileceğimiz ve çözümü için bunlardan yararlanabileceğimiz doğadaki bazı sorunlara bakacağım. | TED | سأنظر في عدد من المشاكل الحالية فى البيئة حيث نستطيع استخدام المهارات والتكنولوجيات المستمدة من هذه الحيونات ومن النباتات، نستطيع استخدامهم لحل تلك المشاكل. |
| Sen öyle diyorsan... gidip bakacağım. | Open Subtitles | لكن بما أنك قلت ، حسناً سأنظر في حذائي |
| Açıklayabilir. Pazartesi olunca bu konuyu düşünürüm. | Open Subtitles | سأنظر في الأمر يوم الاثنين |
| - Bunu düşünürüm. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سأنظر في الأمر - أقدر ذلك - |
| Bu meseleyle tabii ki ilgileneceğim ama bu, yasadışı elde edilen kanıtları kürsüme getirmenizi gerektirmez. | Open Subtitles | سأنظر في أمر هذا السلوك السيء صدقوني لكن هذا لا يعني بأن تحضروا لي أدلة غير شرعية إلى قاعة محكمتي |