| Evet, İsa olduğunu söyleyen ve kaybolmuş 2 Alman turist arasında sandviç oldum. | Open Subtitles | أجل جلست بين رجل يدعي أنه عيسى وبين سائحين ألمانيين ضائعين تماماً. |
| Onları tanımıyordum, turist olmalılar. | Open Subtitles | -هذا صحيح, فقد كانا هنا ولمعلوماتك فلم أتعرف عليهما لابد من أنهما كانا سائحين |
| Etrafına bir baksana. Bizler turist değil mülteciyiz. | Open Subtitles | انظر حولك ، لسنا سائحين بل هاربين |
| En son ne zaman, "Disney World" e gittiği halde yanında video kamera taşımayan Çinli turistler gördün? | Open Subtitles | متى كانت آخرة مرة رأيت بها سائحين صينيين فى طريقهم إلى عالم ديزنى بدون أي كاميرات؟ |
| En son ne zaman, "Disney World" e gittiği halde yanında video kamera taşımayan Çinli turistler gördün? | Open Subtitles | متى كانت آخرة مرة رأيت بها سائحين صينيين فى طريقهم إلى عالم ديزنى بدون أي كاميرات؟ |
| Turistmiş gibi davranalım. -Tabi sen de aynı öyle görünüyorsun | Open Subtitles | لنتظاهر بأننا سائحين - نبدو مثل المحليين - |
| Bekleyin, biz sadece turistiz. | Open Subtitles | مهلاً ، لسنا إلا سائحين أبرياء |
| Bunun turist olmaları gerçeğiyle bir ilgisi olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن لهذا علاقة بأنهم كانوا سائحين |
| turist olmadıkları aşikar. Evet. | Open Subtitles | -جليّاً أن هذين ليسا سائحين . |
| İki turist daha. | Open Subtitles | سائحين آخرين |
| Elleri damgalı, damarlarında vampir kanı dolaşan ölü turistler var. Başa gelebiliyor. | Open Subtitles | سائحين موتى ذوي وشوم على الأيادي ودماء مصّاص دماء في عروقهم. |
| Şu turistler yüzünden mi? | Open Subtitles | أهؤلاء سائحين ؟ |
| - Turistmiş gibi. | Open Subtitles | - كما لو أننا سائحين |
| Şu andan itibaren havaalanında bekleyen, iki turistiz. | Open Subtitles | نحن سائحين فقط |