| Saule tam orospu çıktı, dün birkaç otuzbirciyle beraber çıkageldi. | Open Subtitles | ساولي انت فعلاً عاهره حقيقية... رجعت البارحه للبيت مع اثنين مخمورين |
| Saule, atla! | Open Subtitles | ساولي إقفزي! سأمسك بك |
| Aziz Sawle kutsayalı bin yıl geçmesine rağmen su hâlâ temiz ve tatlı. | Open Subtitles | نقية لأنها مقدسة منذ ألف سنة خلت , من قِبل القديس (ساولي) بنفسه |
| Kuyusunda anlamsız dileklerde bulunduğumuz için Aziz Sawle'un bizi onaylayacağından emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة من أن القدّيس (ساولي) سيحقق أمنياتنا أمنياتنا التافهة عند بئره المقدس |