| Sanırım Alman fizikçileri tarafından kabul görüp tanınmamasının iki sebebi var. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان هناك سببان لعدم البروفيسورجوسيبيموسادو تقبله أو الإعتراف به من قبل علماء الفيزياء الألمان. |
| Baş komiserin bana böyle isyan etmesinin iki sebebi olabilir. | Open Subtitles | هناك سببان فقط يجعلان مشرفةً تتحداني هكذا |
| İnsanların bir şeyi yapmamasının iki nedeni | TED | هناك سببان يمنعان الناس من القيام بفعل ما. |
| Sürekli Kraliçenin yanında olmanızın iki nedeni olabilir. | Open Subtitles | هناك سببان وحيدان لك لكى توجد بشكل مستمر فى مقصورة الملكة. |
| İki tane çok güzel sebebim vardı. | Open Subtitles | لقد كان عندي سببان جيّدان جدّاً |
| Birini bulmak için polise iki sebepten danışılır. | Open Subtitles | هناك سببان يجعلان أحدهم يطلب من شرطي العثور على أحد: |
| Bu gece birinin benimle yatmak istemesi için sadece iki neden var. | Open Subtitles | هناك سببان فقط ليقم أحدهم بعلاقة معي الليلة |
| Öğrencilerin sınıfa girmeye çalışmasının iki sebebi vardır... | Open Subtitles | هناك سببان فقط لإقتحام الطلاب للصفوف الدراسية |
| Yalnız başına içmenin yalnızca iki sebebi vardır, kardeşim. | Open Subtitles | هُناك سببان فقط لتتناول الشراب بسببهما بمفردك يا أخي |
| Daha önce çıktığın bir kızla çıkmanın iki sebebi vardır: | Open Subtitles | هناك سببان لموعدة فتاة واعدتها من قبل |
| Genelde bir suratı, böyle tahrip etmenin iki sebebi vardır. | Open Subtitles | هناك عادةً سببان لتشويه وجه مثل هذا. |
| Bence benim basamağıma oturmayışının iki nedeni olabilir. | Open Subtitles | الآن , أظــن أن هناك سببان لعدم جلوسك علي هذه الدرجات. |
| Bence benim basamağıma oturmayışının iki nedeni olabilir. | Open Subtitles | الآن , أظــن أن هناك سببان لعدم جلوسك علي هذه الدرجات. |
| Ve sorunuzun yanıtı, size böyle bakmamın iki nedeni var. | Open Subtitles | وللإجابة على سؤالك, هناك سببان لأنني أنظر إليك هكذا |
| Uzaylıların bizi ziyaret etmelerinin iki nedeni olabilir. | Open Subtitles | قال أنّ هناك سببان لتزورنا الكائنات الفضائيّة |
| Aynı şekilde, benim de iki sebebim var. | Open Subtitles | أنا أيضا لدي سببان لعدم ذهابي |
| Çok iyi iki sebebim var. | Open Subtitles | لدى سببان رئيسيان لذلك |
| Hastings... İki sebepten, asla milyoner olmamalıyım. | Open Subtitles | هستنغز" هناك سببان حتى لا أفكر بأن أصبح" مليونير |
| - İki sebepten dolayı olabilir. | Open Subtitles | هناك سببان. |
| Kadına da intikam istemek için çok iyi iki neden sunmuş. | Open Subtitles | ممّا يعطيها سببان مقنعان للرغبة بالإنتقام |
| Aslında iki tane sebebi var. | TED | حسنًا، ثمة سببان لذلك. |