| Biz birine yedi sayıca az olan, ve o yaralı. | Open Subtitles | إنَّهم يفوقوننا عدداً, سبعةً لكلِ واحد, وهو مصاب |
| Üç eyalette yedi dükkanım var. | Open Subtitles | أملك سبعةً في منطقة الولاية الثلاثية الحدود |
| Pekala eğer yedi yaşında kaçırıldıysa sosyal toplumdan pek fazla etkilenmemiştir yani bir vahşi gibi yetişmiş olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، أقصد ، بأنها لو كانت تبلغُ ، سبعةً أعوام من العمر فقط ، أتعرف ، لم يؤثرُ عليها المجتمع كثيراً ستكون تصرُفاتِها عدوانية و طفولية |
| Atlantis her yıl yedi vatandaşını kurban olarak Minotor'a sunar. | Open Subtitles | كل سنةٍ على "أتلانتس" أن ترسل سبعةً من مواطنيها "قرباناً لل"ماينوتور |
| yedi kişi. | Open Subtitles | سبعةً عندما رحلت، سبعة |