| Yeni bir yatırımcı Geliyor. Onunla görüşmeye gitmem gerek. | Open Subtitles | لدي تلك المستثمرة ستاتي اليوم ولدي مقابلة معها |
| Tren kalkıyor. Geliyor musun? | Open Subtitles | القطار مغادر ياصاحب لائحة الانتظار ، هل ستاتي ؟ |
| Pekala, bonolar bende ama o da bizimle Geliyor. | Open Subtitles | حسنا، أنا حصلت على السندات لكنها ستاتي معنا |
| Buraya geleceğini sanmıyordum. | Open Subtitles | لم اكن متاكد بانك ستاتي الى هنا لكني كنت متاكدا بانك لو اتيت |
| Üzgünüm. Bu akşam geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسفه، لم أعرف بـأنك ستاتي هذا المساء |
| Neler yaşamakta olduğunuzu saklayamayacağınız günler Gelecek. | Open Subtitles | ستاتي الايام لاحقا عندما تكون غير قادر علي الاختباء مما فعلته |
| Geleceğinizi sanmıyordum, ama geldiğinize göre... eminim Zaara'yı alıp götüreceksiniz. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك ستاتي لكن الآن بعد روئيتك أَنا متأكّدُ أنت سَتَأْخذُ زارة مَعك |
| Herşeyi yaparım. Şimdi Geliyor musun? | Open Subtitles | كنت سافعل كل شيء اذا هل ستاتي او ماذا ؟ |
| Herşeyi yaparım. Şimdi Geliyor musun? | Open Subtitles | كنت سافعل كل شيء اذا هل ستاتي او ماذا ؟ |
| Özür dilemeye. Benimle Geliyor musun? | Open Subtitles | انا ذاهب لاعتذر هل ستاتي معي ؟ |
| Her neyse, birbirimizden uzak durmaya karar verdik ama, bu gece ikimizin de Blair'in doğum gününe gitmesi gerek ve dekan da dahil fakülteden çok fazla kişi Geliyor. | Open Subtitles | حسنا, على اي حال, نحن اتفقنا ان نبعد عن بعضنا, ولكن الليله علينا ان نذهب الى حفله بلير, والكثير من اعضاء هيئه التدريس ستاتي وكذلك العميده. |
| Evet, o benimle Geliyor, içeri alın ... | Open Subtitles | أجل، إنها ستاتي معنا، دعها تدخل |
| Evet, o benimle Geliyor, içeri alın... | Open Subtitles | أجل، إنها ستاتي معنا، دعها تدخل |
| Eğer takım kaptanım hamile ise ki bu Cheerios'larımın geleceğini ve öğretmenlik süremi tehlikeye atar yardım etmem için bana gelirdi. | Open Subtitles | اذا رئيسة المشجعات حامل يعرض مستقبل فريقي للتشيجع للخطر و بالتالي تدريسي اعتقد انها كانت ستاتي الي |
| Daha sonra ve sonra geleceğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف انك ستاتي عاجلا ام اجلا |
| Vivian'ı ara, olur mu? Hangi otobüsle geleceğini öğren. | Open Subtitles | - اتصل (بفيف) واحصل على رقم الرحلة التي ستاتي عيها |
| Beni görmeye geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت انك انك ستاتي |
| geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | أحسست أنّكَ ستاتي. |
| Eğer Kuzey Kutup'u erirse, " Jaws " Gelecek. | Open Subtitles | اذا ذاب القطب الشمالي فان الفكوك المفترسة ستاتي |
| Bir kereye mahsus bizim şehre Gelecek ama ben onu göremeyeceğim. | Open Subtitles | وهذه المره الاوله اللتي ستاتي فيها المدينه وانا اعرف انني لا اراها ابدا |
| Polis Gelecek. Polis Gelecek ve biz arayacağız. | Open Subtitles | سيدي الشرطة, ستاتي وتبحث عنا , هل تفهم هذا؟ |
| Geleceğinizi sanmıyordum, ama geldiğinize göre... eminim Zaara'yı alıp götüreceksiniz. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك ستاتي لكن الآن بعد روئيتك أَنا متأكّدُ أنت سَتَأْخذُ زارة مَعك |
| Sizin iş elbiseleri ile Geleceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك ستاتي بملابس العمل |