| Şu andan itibaren sana söz veriyorum ki her şey farklı olacak. | Open Subtitles | أعدِك أنه من الآن فصاعداً كل الأمور ستختلف |
| Her seferinde bu kez farklı olacak diyorum ama ama âşık olduğum her kadın karşı koyamadığım bir güç tarafından hedef alınıyor. | Open Subtitles | أعتقد دوماً أن الأمور ستختلف في المرة المقبلة لكن قوى لا يمكنني مقاومتها تستهدف كل امرأة أقع في حبها |
| Sana söz veriyorum, ben kral olunca, her şey farklı olacak. | Open Subtitles | لديك كلمة شرف عندما أكون ملكاً فالاشياء ستختلف |
| Ve size bu bilgiyi doğrudan verirsem, bu sizin araştırmaya ve parçaları birleştirmeye çalışmanızdan çok daha farklı bir kimlik olur. | TED | وإذا قدمت لكم هذه المعلومات بشكل مباشر، فإنها هويتي ستختلف كل الاختلاف عن هويتي إذا حاولتم معرفتها من خلال أجزاء ومقاطع. |
| Üç tane bitkisel hayatta hastam ve bu sefer her şeyin farklı olduğunu söyleyecek sonra da saatimi çalmaya çalışacak bir uyuşturucu bağımlısı var. | Open Subtitles | لديّ مدمن مخدرات سيخبرني أن هذه المرة ستختلف الأوضاع ومن ثمَّ يحاول سرقة ساعتي مرة أخرى |
| Biliyorum ama belki bu farklı olacak, yani babası da orada olacak. | Open Subtitles | ،أعلم، لكن ربما ستختلف الأمور .لأن والدها موجود الآن |
| Hayatındaki her kategoriden insan için tepkilerin farklı olacak. | Open Subtitles | الردود ستختلف باختلاف طبيعة الناس في حياتك |
| Ama sana söz veriyorum artık her şey farklı olacak tamam mı? | Open Subtitles | لكنني أعدك أعدك ، الأمور ستختلف ، حسناً ؟ |
| Ama artıkın, İşler farklı olacak. | Open Subtitles | ولكن من الآن فصاعداً ، ستختلف الأمور |
| Tamamen farklı olacak. | Open Subtitles | ستختلف الأمور منذ الآن فصاعداً. |
| Cameron döndüğünde her şey farklı olacak. | Open Subtitles | ستختلف الأشياء عندما يعود كاميرون |
| İşler artık biraz daha farklı olacak. | Open Subtitles | ستختلف الأشياء قليلاً منذ الآن |
| Güneşin açısı, ilkbaharda, kışa veya yaza göre farklı olacak. | Open Subtitles | ! زاوية الشمس ستختلف في الربيع عنالشتاءوعنالصيف. |
| Hazır değildim, kendimde değildim. Bir daha ki sefere daha farklı olacak. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،لم أكُن مستعدّة، لم أكن المسيطرة .المرّة المقبلة ستختلف الأمور |
| Kaliforniya'ya gittiğimizde herşey daha farklı olacak. | Open Subtitles | الأمور ستختلف عندما نصل إلى (كاليفورنيا) |
| Herşey yakında daha farklı olacak. | Open Subtitles | أمور ستختلف قريباَ |
| - Her şey farklı olacak. | Open Subtitles | - ستختلف الأمور الآن |
| Soğuk bir duş aldığında olaylar daha farklı görünecek. | Open Subtitles | و اذا أخذت حماما باردا ستختلف نظرتك للأمور قليلا |
| Ayağın iyi olsaydı sen daha farklı olmaz mıydın sence? | Open Subtitles | أتظنّ أنّك ستختلف لو كانت ساقُكَ معافاة؟ |
| Kral olduğumda, her şeyin çok daha farklı olacağına dair sana söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك بأنني عندما أصبح ملكاً ستختلف الأمور |
| Eğer çocuklarınız olsaydı her şeyin farklı olabileceğini düşünüyor musun hiç? | Open Subtitles | هل تظن ان الامور كانت ستختلف إذا كان لديكم اطفال؟ |