| Büyük ihtimalle sana şu an uğraştığı davaların emsallerinden soracak. | Open Subtitles | فى الغالب، ستسألك عن السوابق لقضيّتنا الحالية, |
| Öğrenmek istediği şeyleri kadının ağzından soracak. | Open Subtitles | ستسألك عن أشياء يريد أن يعرفها مثل ما علاقتك بي |
| Diğer avukat sana gerçekte neler olduğunu soracak. | Open Subtitles | ستسألك المحاميه الآخرى عن أمور حصلت فعلاًً |
| Yalandan söz etmişken-- bazı noktalarda, bu kadınlardan biri sana hazır bir cevabının olmadığı bir soru soracak. | Open Subtitles | بالحديث عن الأكاذيب" في وقت ما، أحد هاتين المرأتين ستسألك سؤالاً لن يكون لديك له جواب مسبق |
| Bu genç bayan size birkaç soru soracak. | Open Subtitles | الآن، هذه الآنسة ستسألك بضع أسئلة |
| Peki, o zaman sana bunu neden yaptığını soracak. | Open Subtitles | ... حسنا، إذا من الواضح، أنها ستسألك لماذا قمت بهذا |
| Numarasını nasıl bulduğunu soracak. | Open Subtitles | ستسألك من أين أخذت رقمها |
| Holly size soruları soracak. | Open Subtitles | ستسألك (هولي) الأسئلة |
| Sana Donnie hakkında sorular soracak. | Open Subtitles | ستسألك عن (دوني) |