| Eğer amibiyaz karaciğerde başladıysa oradan kana karışır ve semptomları açıklar. | Open Subtitles | إن كانت الأميبية بدأت بكبدها ثم انتشرت بدمها ستفسر كل الأعراض |
| Ve bu mükemmel numara 5 yıldızlı bir otelin lobisinden kimse onları fark etmeden nasıl geçtiklerini açıklar. | Open Subtitles | وخدعة متقنة ستفسر كيف استطاع ادخالها في بهو فندق 5نجوم بدون ان ينتبه احد |
| Paraneoplastik sendrom nörolojik bulgularını açıklar. | Open Subtitles | متلازمة الأباعد الورمية ستفسر الاعراض العصبية |
| İşte burada. Karışıklık için üzgünüm. Mektup daha iyi açıklayacak. | Open Subtitles | ، ها هو ، آسفة بشأن المجادلة الرسالة ستفسر الأمر افضل |
| Kara kutunun Berlin'e niye ulaşamadığını başkana açıklayacak olan hikâye. | Open Subtitles | القصة التي ستفسر للمستشار سبب "عدم وصول الصندوق إلى "برلين |
| 6 yaşında bir çocuğa evrenin hiçlikten ortaya çıktığını nasıl açıklarsınız? | Open Subtitles | كيف ستفسر لطفل بالسادسه أن العالم أتي من عدم |
| Damar içi pıhtı oluşturabilir ve bu da her şeyi açıklar. | Open Subtitles | "قد تكون حركت "تخثر منتثر داخل الأوعية الدموية ستفسر كل شيء |
| Damar içi pıhtı oluşturabilir ve bu da her şeyi açıklar. | Open Subtitles | "قد تكون حركت "تخثر منتثر داخل الأوعية الدموية ستفسر كل شيء |
| İki vakadaki çelişkiler şu anki davranışını açıklar. | Open Subtitles | الاختلافات في كل منهما ستفسر سلوكها الحالي |
| Tabi, deneyin doğruluğu ispat edilebilirse, o zaman bu diğer DNA'ları ve neden olay yerinde tetikleyici bir mekanizma bulunamadığını açıklar. | Open Subtitles | دسم الشحم ؟ لو أن التجربة مشفوع بها، فإنها ستفسر وجود الأحماض النووية الاخرى |
| Kehanet görmüş olması, bu durumu açıklar. | Open Subtitles | لو لديها روئ خارقة والتي ستفسر |
| Depresyon ilaçları durumunu açıklar. | Open Subtitles | ادوية المضادة للقلق ستفسر الأمر |
| Nöbete bağlı travma da burun kanamasını açıklar. | Open Subtitles | ستفسر النزيف الأنفي |
| Nöbete bağlı travma da burun kanamasını açıklar. | Open Subtitles | ستفسر النزيف الأنفي |
| O yüzden bir sonraki tutulma gerçekleştiğinde bu hesaplamalar göreliliği ve Merkür'ün Güneş'in etrafındaki sinir bozucu yörüngesini kesin bir şekilde açıklayacak. | Open Subtitles | ولذا ففي الكسوف القادم القريب منا , هذه المعادلات ستفسر بشكل نهائي,ان النسبية |
| Önceleri tekdüzelikçilik modellere baskındı. Olay şu ki eğer geçmişte dünya üzerinde bir şey olmuşsa burada olanları açıklayacak günlerimiz vardır. | TED | قبل ذلك كانت الانتظامية النموذج الفكري المهيمن: حقيقة أن إذا حدث في الماضي أي شيء على الكوكب هناك عمليات في الحاضر ستفسر ذلك. |
| -Elbette, şimdi o açıklayacak. | Open Subtitles | بطبيعة الحال ستفسر لك |
| -Saat hepsini açıklayacak. Saat mi? | Open Subtitles | الساعة ستفسر كل شيء، صدقني |
| Tamam, ama bunu nasıl açıklayacak? | Open Subtitles | كيف ستفسر هي ذلك? |
| Böyle bir şeyi nasıl açıklarsınız? | Open Subtitles | كيف ستفسر ما حصل؟ |