| Belki bir dahakine bana bebek engellemesi yapmadan önce bir daha düşünürsün. | Open Subtitles | اسمع , ربما في المرة المقبلة ستفكر مرة اخرى بعدم اعطائي الطفلة |
| Gelecek defa annene götlek demeye kalkmadan önce bunu tekrardan düşünürsün. | Open Subtitles | ستفكر في ذلك في المرة الأخرى التي ستنادي فيه أمك بالحمقاء |
| O eşimin akşam 9 da evine geldiğini düşünecek! | Open Subtitles | فيما ستفكر أمى؟ أن زوجة ابنها تأتى للبيت بعد التاسعة مساءاً |
| Pekala, eğer desteği alırsam, düşünecek misin? | Open Subtitles | , حسناً , لو حصلت على الدعم هل ستفكر بالأمر؟ |
| Eminim bir şeyler bulursun | Open Subtitles | حسنا أنا متأكد أنك ستفكر في شيء |
| Ancak gerçeği duyduktan sonra belki de başka türlü düşüneceksin. | Open Subtitles | ولكن بعد ان تسمع الحقيقه عندها لربما ستفكر خلاف هذا |
| Ne düşüneceğini, söyleyeceğini bulmaya çalıştım hep. | Open Subtitles | لقد تخيلت كيف ستبدو, ماذا ستقول, ما الذى ستفكر فيه. ملايين المرات |
| Tüm gün ketçapı düşünüyor olacaksın ve onu görmedin bile. Sağolun. | Open Subtitles | ستفكر بالكاتشاب طوال اليوم، ولم تراه حتى. أشكركم. |
| Bir daha kariyerimle oynamaya kalkmadan önce tekrar düşünürsün. | Open Subtitles | الأن, المرة التالية التي تريد بها أن تلعب بمهنتي ربما ستفكر مرتين |
| Seni öyle bir konuştururum ki ne zaman o çok sevdiğin deliğe yaklaşsan beni düşünürsün. | Open Subtitles | و ماذا عن ما فعلته للتو لذا كل مرة ستنحني ستفكر في؟ |
| Belki bir dahakine polisten kaçmaya çalışmadan önce tekrar düşünürsün. | Open Subtitles | ربما بالمرّة المقبلة ستفكر قبل محاولة الهرب من شرطي |
| Git ona ip bağladığını anlat yoksa kız kimbilir neler düşünecek. | Open Subtitles | قل لها بأني كنت اربط لك خيطاً أو أي شئ آخر لا أدري بماذا ستفكر الآن؟ |
| Eğer açıklamaya çalışırsam, o bunun bir bahane olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | إذا حاولت شرح هذا لها .. هي ستفكر انه عذر لكوني أناني |
| O omuz silkerse ben de silkeceğim. Bilinçsizce düşünecek ki "Uyum içindeyiz, biz birbirimize aidiz." | Open Subtitles | ستفكر لا شعوريا " نحن معا، نحن نلائم بعض |
| Çok hasta ama. Merak etme, Cam. Bir yolunu bulursun sen. | Open Subtitles | انه مريض جدا,لكن لا تقلق كام ستفكر بشيء |
| Pişman olmadım dersem, o zaman da değişmediğimi düşüneceksin. | Open Subtitles | واذا قلت اني لست آسفه على ماحدث عندها ستفكر اني لم أتغير |
| Olmaz demedi, düşüneceğini söyledi. | Open Subtitles | هي لم تقل لا لكنها قالت أنها ستفكر بالأمر |
| - Bütün gece bunu düşünüyor olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | ستفكر بهذا طوال الليل , اليس كذالك ؟ |
| Evine gittiğinde, 118 biriminin yarsının senin soğukkanlı bir katil olduğunu kimsenin öğrenmeyeceğinden emin olmak için fazla mesai yapmak zorunda olduklarından dolayı ne kadar şanslı olduğunu düşün. | Open Subtitles | وبعد أن تصل هناك، ستفكر فيكمأنتمحظوظا.. لأن يكون لديك نصف القسم 118 يعملون لساعات إضافية.. للتأكد من ألا يكتشف أحداً.. |
| Sizi böyle küçük düşmüş olarak ölmeye terk etsem küçük kızım hakkımda ne düşünürdü? | Open Subtitles | الآن, ماذا ستفكر ابنتي عني إذا تركتكِ هكذا لتحظي بالخزي و الموت؟ |
| Geceleri saat üç on biri vurduğunda aklına ben düşeceğim. | Open Subtitles | كلما دقت الساعة الحادية عشر و ثلاثة دقائق ليلاً.. ستفكر بي |
| Biriyle evlendikten sonra sakladığı şeyleri öğrendiğin zaman ne düşünürdün? | Open Subtitles | لو أنك تزوجت شخصاُ ومن ثم وجدت أن لديه جانباً لم تكن على علم به فبماذا ستفكر ؟ |
| düşüneceğine söz ver | Open Subtitles | عِدني فحسب أنك ستفكر على الأقل في الأمر يا رجُل |