| Başkan Vekil'inin eşi ile arası iyi olursa işler Başkan Vekil'inin istediği gibi olacak. | Open Subtitles | إذا أصبحَت جيدة مع نائب المدير فأعتقد أنّ الأمور ستكون كما يريدها هو |
| Ve Ethan döndüğünde, herşey eskisi gibi olacak sandım. | Open Subtitles | و عندما عاد إيثان ظننت ان الامور ستكون كما هي في السابق |
| Güvenin bana, hatırladığınız gibi olacak ama daha iyisi. | Open Subtitles | ثق بي ، ستكون كما تتذكرينها أفضل فقط |
| Geçti artık. Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لا مشكلة، كل الأمور ستكون كما يرام. |
| Biliyor musun Maria'yla birlikte ilk birkaç ay hayatta kaldıktan sonra oraya vardığımızda her şey yoluna girecek sandık. | Open Subtitles | لعلمك، بعدما نجوتُ و(ماريا) خلال البضعة أشهر الأولى... عندما وصلنا لهناك، خلنا أن حياتنا ستكون كما يرام. |
| O yüzden bu Uzay Görev Ekibi tanıtıldığı gibi olacak. | Open Subtitles | إذاً فـ"مجموعة عمل الفضاء" هذه، ستكون كما أُعلن عنها. |
| Biliyor musun Maria'yla birlikte ilk birkac ay hayatta kaldiktan sonra oraya vardigimizda her sey yoluna girecek sandik. | Open Subtitles | لعلمك، بعدما نجوتُ و(ماريا) خلال البضعة أشهر الأولى... عندما وصلنا لهناك، خلنا أن حياتنا ستكون كما يرام. |
| Will, her şey yoluna girecek. Sadece silahını indir. | Open Subtitles | -ويل)، ستكون كما يرام، ألق المسدس) . |