| Koltuk ceplerinde kulaklık var. | Open Subtitles | هناك سدادات أذن مجانية في جيب المقعد |
| - Sana kulaklık getireyim. | Open Subtitles | -سأجلب لك سدادات أذن . -لا تتعبي نفسك . |
| Çığlığı ikinci tak sesini bastırmış! Konserlerde kulak tıkacı takmam şart oldu. | Open Subtitles | صوت صريخها كان يغطي الصوت أنا بحاجه لإرتداء سدادات أذن في الحفل |
| Dr. Goran bana harika bir kulak tıkacı önerdi. | Open Subtitles | وصّاني الدكتور غوران بشراء سدادات أذن جديدة |
| - Hissetmem ki. - kulak tıkacı bunlar, bebeğim. | Open Subtitles | لأنني لن أشعر بها مطلقاً - هذه سدادات أذن يا عزيزي - |
| - Endüstriyel sınıf kulak tıkaçları mı? | Open Subtitles | سدادات أذن صناعية؟ |
| Ben kulak tıkacı verirler sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت فقط سدادات أذن |