| Tek sıra halinde bayanlar. | Open Subtitles | سطر واحد الملف ، السيدات. |
| Tek sıra koşalım! | Open Subtitles | سطر واحد |
| Gece vakti, sadece bu üçgenin üstünde bulunan bir tepe camındaki bir sıra ışık dağı kesiyor. | TED | وفي الليل، فقط سطر واحد من الضوء من يقطع خلال الجبل، وهي كوة على رأس هذا المثلث. |
| Eskiler'in dilinde yazılmış bir cümle, çok bir şey değil. | Open Subtitles | سطر واحد مكتوب بلغة القدماء لن يقودنا إلى شيء |
| Benim tek satırı yazmam 6-8 ay alıyor. | Open Subtitles | لقد استغرقت من ست لثمانية أشهر لكتابة سطر واحد |
| Eveti bölüm üç'te bir satırdı. | Open Subtitles | نعم، في سطر واحد في الفصل الثالث |
| Sadece tek satırlık bir kod olduğunu söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | اخبرتك انها سطر واحد فقط من التعليمات البرمجية، حسنا؟ |
| Tek sıra! | Open Subtitles | سطر واحد! |
| Sadece bir sıra çektim ama hemen etkiledi beni. | Open Subtitles | لم أشم سوى سطر واحد لكنني أشتعل نارا |
| Şimdi düz bir sıra yapın. | Open Subtitles | كونوا على سطر واحد |
| Şimdi düz bir sıra yapın. | Open Subtitles | كونوا على سطر واحد |
| Ben ise bazen 6 ayda sadece bir cümle yazabiliyorum. | Open Subtitles | يأخذ مني ستة أشهر لكتابة سطر واحد. |
| Sadece bir cümle söyledin. | Open Subtitles | إنك فقط لديك سطر واحد |
| bir cümle içinde dokuz imla hatası. | Open Subtitles | خمسة أخطاء لغوية في سطر واحد |
| Benim tek satırı yazmam 6-8 ay alıyor. | Open Subtitles | الأمر يستغرقني ستة إلى ثمانية أشهر لكتابة سطر واحد |
| Sadece bir satırdı. | Open Subtitles | كان هذا مجرد سطر واحد" |
| Tüm kıyafetlere tek satırlık talimat yollanmış. | Open Subtitles | تم إرسال سطر واحد من التعليمات لجميع البدلات |