| Resmen yere düştüm. Bir sandalyeyi devirdim. | Open Subtitles | لقد حدث فعلاً و أن وقعتُ في حينها سقطت من على الكرسي | 
| Ama 18 Mayıs günü, kayalıklı bir tepeden aşağı indiğimiz sırada 20-30 metre geriye düştüm. | Open Subtitles | لكن في الثامن عشر من مايو سقطت من على ارتفاع 20 أو 30 قدم و سقطت عند سفح منحدر صخري غير مستقر | 
| Şu sandalyeden düşmüş olabilirdi, ve kafasını bir şeye çarpmış olabilirdi, fakat, bilirsiniz ya, o oldukça iyi bir darbeymiş. | Open Subtitles | ربما سقطت من الكرسي وضربت رأسها لكنها كانت ضربة قوية | 
| Buluttan düşmüş minik bir melek olabilirsin. | Open Subtitles | على الارجح فعلتِ ذلك . ملاك صغيرة الحجم سقطت من السحاب | 
| Yaklaşık bir yıl önce merdivenlerden düştü ve belini incitti. | Open Subtitles | لا، قبل نحو عام سقطت من على السلالم وكسرت ظهرها | 
| Onlar gelince çok fazla içtiği için dengesini kaybedip deniz düştüğünü söyleyeceğiz. | Open Subtitles | ، نخبرهم أنها شربت حتى الثمالة ، و سقطت من على سطح المركب . فهذا يحدث بافعل | 
| Uçurumu hatırlıyorum. Uçurumdan düştüm. Dalgaları gördüm. | Open Subtitles | أتذكر الجرف، لقد سقطت من الجرف، لقد رأيت الأمواج | 
| Birkaç gün önce omzumda bir kurşunla gökten düştüm. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أيام سقطت من السماء مع رصاصةً بكتفي | 
| Dağdan düştüm ve bacağımı 10 cm kadar yaraladım." | Open Subtitles | لقد سقطت من على جانب الجبل وأصبت بجرح طوله خمس بوصات في ساقي | 
| Aptal şey cebimden düşmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن البطاقة اللعينة قد سقطت من جيبي. | 
| Kocaman bir ağaçtan düşmüş ve aşağıya inene kadar tüm dalları kırmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو كمن سقطت من على شجرة وكسرت كل الأغصان في طريقها للأسفل | 
| Hastamız, motorsikletten düşmüş sekiz yaşında bir kız çocuğu. | Open Subtitles | عندنا بنت مجروحه , عمرها 8 سنوات سقطت من على دراجة بخارية بدون خوذة | 
| Otele giriş yaptıktan 5 dakika sonra balkondan düştü. | Open Subtitles | انها سقطت من شرفة الدور الخامس بعد دقائق من دخولها الفندق | 
| Çünkü öyle değilse, buzdolabı mıknatıslarım kendi kendine düştü. | Open Subtitles | إما هذا، او ان قطع المغناطيس على الثلاجة سقطت من تلقاء نفسها | 
| Uçurumdan düştüğünü ve ölüme çok yaklaştığını duymak öpmek istediğim tek erkeğin de sen olduğunu fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | عندما سمعت انك سقطت من علي المنحدر و كدت ان تموت تقريباً ..جعلني هذاأدركانك. | 
| Görgü tanıkları uçağın aniden gökyüzünden düştüğünü söylemişler. | Open Subtitles | قال الشهود أن الطائرة قد سقطت من السماء. | 
| 6.kattaki balkondan yere düşen bir kızdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث 'حول فتاة سقطت من شرفة الطابق 6، | 
| Bu sabah yataktan düşünce şakağını çarptın. Hem de sertçe. | Open Subtitles | عندما سقطت من سريرك هذا الصباح ضربت صدغك بقوه | 
| Kanepeden düştüğümü biliyorum, Madam. Söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | .أعرف أنني سقطت من الأريكه .ليس هناك حاجه لإخباري | 
| Orada bulunan 4 yetişkin de düştüğü yönünde ifade verdi. | Open Subtitles | الأشخاص الأربعة الذين تواجدوا هناك أبلغوا أنها سقطت من السقف | 
| Yani motorumdan falan düşersem, bazı rüşvetçi yetkililerin yerine sizin bunun tadını çıkaracağınızı bilmiş olacağım. | Open Subtitles | إذاً , إذا سقطت من دراجتي أعرف أنكم ستسمتعون بها بدلاً من أن يأخذها مسؤول محلي فاسد | 
| Merdivenden düştüğün zaman ikisini bağlayan ligament yırtılmış. | Open Subtitles | نعم,عندما سقطت من على السلم مزقة الرابط الواصل بينهما | 
| Bebekken merdivenlerden düşmüştü, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكري انها سقطت من الدرج عندما كانت صغيرة | 
| İnce bir buzun içine düşmüştüm ve sana anlattığım gibi... su o kadar soğuktu ki, tıpkı burası gibi binlerce bıçağın vücuduna saplanması gibi seni vurur. | Open Subtitles | سقطت من خلال بعض الثلج الهشّ وأخبرك أن الماء كان بارد مثل الماء هنا | 
| 6 yaşındayken salıncaktan düşüp dilimi ısırmıştım. | Open Subtitles | عندما كنت بالسادسة سقطت من الأرجوحة و عضضت لساني |