| 13 Ağustos Pazar sabahı Berlin halkı uyandığında bölünmüş bir şehirle karşılaştı. | Open Subtitles | في صباح يوم الأحد 13 أغسطس، استيقظ سكان برلين ليجدوا المدينة مقسمة | 
| Nereden geldiğini bilmiyorum ama bırak Kediler ile kent halkı ilgilensin. | Open Subtitles | لست من هنا لماذا لا تدع سكان المنطقة يتعاملون مع القطط؟ | 
| Bu, Suriye nüfusunun yarısından fazlası kaçmaya zorlandı demek oluyor. | TED | وهذا يعني أن فوق نصف سكان سوريا أُجبروا على الفرار. | 
| Dikkat, Hazzard'ın güzel insanları. Bildiğimiz gibi hayat bitmek üzere. | Open Subtitles | الرجاء الانتباه يا سكان هازارد الحياة كما نعلم ستعود للنهاية | 
| Acaba sıtma bölgelerinde yaşayan insanlar bu cibinlikler hakkında böyle düşünüyor olabilirler mi? | TED | ربما شابه هذا الموقف موقف سكان المناطق المصابة بالملاريا من الناموسيات عند استلامها | 
| O gün daha sonra, üç bekar New Yorklu Melekler Şehri'ne geldi. | Open Subtitles | في وقت لاحق، وثلاثة من سكان نيويورك واحد وصل الى مدينة الملائكة. | 
| Sadece Filozof Taşı'nı yapmak için tüm bir şehir halkının yaşamlarını kurban etmek seni insanların intikam almak isteyeceği biri yapacak. | Open Subtitles | التضحية بحياة جميع سكان هذه المدينة فقط من أجل صناعة حجر الفلاسفه سوف يجعلك الشخص الذي يريد الناس أن ينتقموا منه | 
| D.C. kent bölge halkına... tetikte ve uyanık olmalarını tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | إلي سكان منطقة متروبيليتان دي سي كونوا مستعدين للإنذار ، حذرين | 
| Göl Kasabası halkı adına bize borçlu olduğunuz şeyi vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | ونيابة عن سكان المدينة، طلب أن يعيش ما يصل الى بوعدها. | 
| Diyor ki; uzaylı bir medeniyetten bir mektup aldığımızı düşünün, şöyle diyor: "Dünya halkı, 50 yıl içinde gezegeninize ulaşacağız. | TED | هو يقول، تخيلوا أننا استلمنا رسالة من حضارة الفضائيين، والتي كانت: "سكان الأرض، سوف نصل إلى كوكبكم خلال 50 سنة. | 
| - Bu Fransızlar, küçük bir kasbadaki tüm halkı kadın, çoluk çocuk demeden. katlettiler. | Open Subtitles | هؤلاء فرنسيين قتلوا جميع سكان قرية صغيرة كل رجل وامرأة وطفل ذبحوهم | 
| Galiba düğün hediyelerini görmek isteyen kasaba halkı olmalı. | Open Subtitles | ربما إنهم سكان البلدة جاءوا لرؤية تقديم الزفاف. | 
| Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası Caesarların hakimiyeti altında... doğup ölüyordu. | Open Subtitles | أكثر من ربع سكان العالم كانوا يعيشون ويموتون تحت حكم القياصرة | 
| Dünya nüfusunun 1/5'i İngiliz bayrağı altında yaşadı ve öldü. | Open Subtitles | بالضبط خُمس سكان العالم عاشوا وماتوا تحت حُكم الراية البريطانية | 
| Bunlar Wayeyi Nehri'nin ormancıları, Okavango Deltası'nın insanları. | TED | هؤلاء هم شعب البوشمن من نهر الواي يي، سكان دلتا أوكافانجو. | 
| Beklendigi uzere, dunyanin her yanindaki insanlar istedikleri seyin kendileri, aileleri, cocuklari bagli olduklari topluluklari icin mutluluk oldugunu soyluyor. | TED | وقد كانت اجابة معظم سكان المعمورة ان الشيء الوحيد الذي يريدونه هو السعادة .. لهم .. لعائلاتهم .. ولاطفالهم ولمجتمعهم | 
| Amy ile New Yorklu çiftler gibi günah içinde birlikte yaşıyoruz. | Open Subtitles | ايمي وأنا نعيش معا في الخطيئة، مثل زوجين من سكان نيويورك. | 
| Sence bu kasaba halkının kanunları kendi ellerine almalarını destekler miydiler? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم كانو يدعموا سكان هذه البلده ينفذون القانون بأيديهم؟ | 
| Red Pines halkına, ailevi değerlere dönüşü... vaad ettim, ve yaptım da. | Open Subtitles | أنا وعدت سكان ريد بينس العودة لقيم العائلة و أنا عنى ذلك | 
| Onun Yakima Şehir Meclisi'ndeki sesi Latin toplumunu ve bütün Yakima sakinlerini savunuyor. | TED | صوتها في مجلس مدينة ياكيما هو صوت مدافع عن المجتمع اللاتيني وعن كل سكان ياكيما. | 
| İnsanlığın maddi rahatlığını denetledi, dünya sakinlerinin birbirlerine fiziksel, duygusal ve ruhsal olarak bağlı olmalarını sağladı. | TED | فلقد أشرفت على راحت البشر؛ وحرصت على ترابط سكان الأرض مع بعضهم البعض في الجسد والمشاعر والروح. | 
| Kadın tavlamak için bar gezen bir bölge sakini olabilir. | Open Subtitles | ربما هو من سكان المدينة يتجول في الحانات ليلتقي النساء. | 
| Ancak bu önemli çünkü dünyadaki çoğu insan küresel çapta şehirlere doğru geliyor. | TED | حسناً، تنبع أهمية الأمر من ان معظم سكان العالم تنجذب الى المناطق الحضرية. | 
| Kasaba halkını da o zaman ve şimdi neyin kaçırdığını. | Open Subtitles | وما الذي أخذ معظم سكان البلدة في الماضِ و الحاضر | 
| Kasaba halkından birçoğunun şüphesini çekmişsiniz. | Open Subtitles | أنت عندك البعض من سكان المدينة الجيد مرتاب. |