| Bu gördüğüm en iyi cep çakısı olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذا أفضل " سكين جيب " قد رأيته من قبل |
| Jimmy, bir izleme cihazı vardı ve Clark'ın cep çakısı da yanındaydı. | Open Subtitles | (جيمي)، كان هناك جهاز تعقب داخلي -كلارك) لديه سكين جيب) |
| cep çakısı taşımıyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك آي سكين جيب |
| Sonra bir çakı çıkardı ve parmağımı kesti. | Open Subtitles | ، و أخرج سكين جيب . و قطع إصبعيّ |
| Sadece bir çakı ve mini bardan aldığı votkayla içimden mermiyi çıkarmıştı. | Open Subtitles | قامت بإخراج رصاصة مني باستعمال سكين جيب |
| Sonra, dokuz yaşına bastığı gün geyik bıçağı hediye etmiş. | Open Subtitles | لقد اشترى لها والدها صنّارة صيد بحفل ميلادها الثامن و بعدها ... اشترى سكين جيب بحفل ميلادها التاسع |
| Güvenlik görevlisi onun çakısını çalmış. | Open Subtitles | قال أن حارس أمن سرق سكين جيب الخاص به |
| Ot. Ot kağıdı. cep çakısı. | Open Subtitles | اوراق لف , سكين جيب |
| o bir cep çakısı. | Open Subtitles | سكين جيب |
| Zararsız bir çakı. | Open Subtitles | إنها سكين جيب غير مؤذية |
| Belki bir çakı. | Open Subtitles | ربما سكين جيب |
| Hediye bir cep bıçağı ile birlikte geliyor. | Open Subtitles | يأتي معه سكين جيب مجاني |
| - İyi ki Cabe'in çakısını yanıma almışım. | Open Subtitles | شيء جيد كان لي سكين جيب Cabe فليكس معي. |