| Evime, ailemin yaşadığı yere gelip Silah doğrultuyorsunuz ve bir şeyler istiyorsunuz. | Open Subtitles | تأتي لمنزل ولعائلتي تحمل سلاحاَ وتلقي مطالب |
| İkisi de Silah taşıyorlar. Silahları çıkarırlar. | Open Subtitles | جميعهم يحملون سلاحاَ سحبوا السلاح وأطلقوا النار |
| Bir Silah satıcısıyla buşurken insanların sürekli Silah getirmesi hâlâ beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyor. | Open Subtitles | مازال لا يتوقف عن إدهاشي حين يقال الناس تاجر سلاح يجلبون سلاحاَ |
| Silah küçük kalibreliymiş. İyileşecek. | Open Subtitles | كان سلاحاَ من العيارات الصغيرة سوف يكون بخير |
| Eğer ima ettiğiniz şey buysa, asla Silah almadım. | Open Subtitles | لم أحمل سلاحاَ من قبل إن كان هذا ما تسألين عنه |
| Silah alıyorsanız, kullanmaya hazır olmalısınız. | Open Subtitles | تأخذين سلاحاَ عليك الاستعداد لاستخدامه |
| Ne, eline Silah tutuşturup bir başına oraya mı yollayayım? | Open Subtitles | ماذا ؟ أعطيك سلاحاَ وأرسلك بنفسك ؟ |
| Arlo, bana Silah doğrulttuğun son seferi unuttun mu? | Open Subtitles | " آرلو " هل تذكر آخر مرة وجهت لي سلاحاَ ظ |
| Birkaç yıl önce Silah fuarından küçük bir Smith Wesson .38 aldım. | Open Subtitles | لكن اشتريت سلاحاَ عيار " سميث ويستون " صغير حصلت عليه من عرض أسلحة قبل سنوات |
| Sana Silah taşıtmak gibi bir niyetim yok. Rahatlayın Bay Beale. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية في جعلك تحمل سلاحاَ استرخي سيد " بيل " |
| Silah taşıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | لا تحمل سلاحاَ ملازم ؟ |
| Silah istiyordun ha pislik. | Open Subtitles | حسناَ أردت سلاحاَ ؟ |
| Hayır, Silah almıyorsun. | Open Subtitles | لن تمتلكي سلاحاَ |
| Jax Teller'ın sevgilisine Silah doğrultan bir adam. | Open Subtitles | رجل يشير سلاحاَ لصديقة " جاكس تيلر" |
| Silah dediğin böyle olur işte. | Open Subtitles | هذا ما أسميه سلاحاَ |