| Odun parçalayıcının yanında büyük bir yığın cinayet silahı talaşı buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدت كومة كبيرة من نشارة سلاح جريمة بجانب قطاعة خشب ؟ |
| Kanıtlar rastlantıydı. DNA izi yok, cinayet silahı yok. | Open Subtitles | و لكن الأدلة كانت ظرفية لا حمض نووي , لا سلاح جريمة |
| Öyleyse çene kemiğinin bir kalıbını çıkarayım ve bu izlere uyacak bir cinayet silahı aramaya koyulayım. | Open Subtitles | إذاً , سأحتاج إلى عظمة فكه لتشكيل قالب لسلاح الجريمة لأرى إن كان بوسعي مطابقة سلاح جريمة محتمل من هذه العلامات |
| Bu da cinayet silahını yanlış evde aradığımız anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا نبحث عن سلاح جريمة في منزل خاطئ |
| Derrick Storm, "Fırtına Uyarısı" kitabımda cinayet işlenmeden bir yıl önce cinayet silahını bir tabutun içinde buluyor. | Open Subtitles | يجد سلاح جريمة قتل مدفوناً بتابوت قبل عام من حدوث الجريمة. بالطبع، مَن الذي أتحدّث إليها؟ أنتِ تعرفين هذا. |
| - Ahbap, harika bir cinayet silahı. | Open Subtitles | يا رجل ، ذلك سلاح جريمة مروعة هذه مدية غمدية |
| cinayet silahı, parmak izleri, niyet. Senin geç kalman. | Open Subtitles | سلاح جريمة , بصمات , دافع وتأخرت في الوقت |
| Ama bunlarla eşleşen herhangi bir cinayet silahı bulamadık. | Open Subtitles | لكنّنا لا نملك سلاح جريمة يطابق أيّاً من هذه. |
| Davacı kazanabilirken cinayet silahı bulunamadığından kaybedebilir. | Open Subtitles | قضية كان من المفروض أن يفوز بها المدعي العام لكنه خسرها لأنه لم يكن هناك سلاح جريمة |
| Bir şey yok... ne resim, ne deri eldivenler, ne de muhtemel cinayet silahı. | Open Subtitles | لاشئ.. لا لوحات لا جلدُ خنزير لا قفازات لا يوجد سلاح جريمة مُحتمل |
| - cinayet silahı. Beni öldürecekti, memur. | Open Subtitles | إنها سلاح جريمة كان سيقتلني، الشرطي قيدني |
| cinayet silahı olmadan, bir halt yapamam. | Open Subtitles | بدون سلاح جريمة,لا أستطيع فعل هذا |
| Numara yapıyor olmalılar. cinayet silahı bu değil. | Open Subtitles | لابد أنها حيلة , لا يوجد سلاح جريمة |
| cinayet silahı bu. | Open Subtitles | إنه سلاح جريمة , لقد كان نظيفاً |
| Sadece birkaç gün önce boğazları kesilmiş, parmak izi, cinayet silahı yok. | Open Subtitles | حلقهم مقطوع لا بصمات لا , سلاح جريمة , كل . |
| Ben buraya cinayet silahını aramaya geldim evin içinde de olabilir dışında da. | Open Subtitles | لقدأتيت هنا بحثا عن سلاح جريمة الذي ربما يكون في هذا المنزل وربما لا |
| Demek oluyor ki, cinayet silahını atmak için ön bahçeye hiç çıkmadım, çünkü ben kimseyi öldürmedim! | Open Subtitles | مما يعني أنّني لم أذهب للساحة الأمامية لإخفاء أي سلاح جريمة لأنّني لم أقتـل أحدًا |
| Müşterinizi öldürmek için kullanılan cinayet silahını bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سلاح جريمة الذي إستخدمتيه لقتل عميلك |
| Gördüğüm tüm cinayet silahları arasında, en az cinayet silahına benzeyen bu. | Open Subtitles | حسنا, رسميا هذا يبدو أوضع سلاح جريمة رأيته في حياتي |
| Fakat cinayeti reddediyorlar, ve onları cinayete bağlayan ne görgü tanığı ne de bir kanıt var, cinayet silahımız da yok. | Open Subtitles | الأن أنهم ينفون الجريمة, ليس هناك أدله أو شهود لربطهم مباشرة الي اطلاق النار, ليس لدينا سلاح جريمة. |
| Ellerinde bir ceset ve Cinayet aleti olmadan... tek umutları suçu itiraf etmen. | Open Subtitles | بدون جثة، أو سلاح جريمة كلّ ما يأملون الحصول عليه هو الاعتراف |