| Bu parça aşağıda sergileniyor, Fırsat bulursanız bir göz atın. | TED | وهذا الرجل المعروض في الدور السفلي، لذا ألقوا نظرة عليه إذا سنحت الفرصة لكم |
| 1791 yılında, koloninin köleleri isyan çıkarınca, Christophe özgürlük için savaşmak için başka bir Fırsat buldu. | TED | في 1791، أعلن عبيد المستعمرة التمرد، سنحت الفرصة الثانية لكريستوف للكفاح من أجل الحريّة. |
| Bu yüzden Fırsat çıkınca, tadını çıkardım. | Open Subtitles | لذا عندما سنحت الفرصة استغليتُها أحسن استغلال |
| Gözleri gören herkes, her fırsatta tavşanlar gibi oynaştığınızı görebilir. | Open Subtitles | أي شخص مبصر يستطيع أن يراكما تفعلانها كالأرانب متى ما سنحت الفرصة |
| Annen bana her fırsatta bir kadının yükünü hafifletmek gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | والدتي علمتني لتخفيف الحمل على النساء كلما سنحت الفرصة |
| Kimseyi tehlikeye atmanı istemiyorum, kendin dahil, ama Fırsat olursa, bir saniye bekle ve kameranı hareket eden birşeylere yönelt. | Open Subtitles | أنا لاأقترح أن تجعل أي أحد بخطر , ليس بنفسك ولكن إذا ما سنحت الفرصة فلتاخذ لحظات , وفقط صوب على شيء و ثم تحرك |
| Fırsat bulduğunda beni akşam arayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعاود الاتصال بى، الليلة إذا سنحت الفرصة ؟ |
| Sonra bir gün aradığın Fırsat önüne çıkar. | Open Subtitles | وفي أحد الايام سنحت الفرصة التي كان يجب ان تبحثي عنها |
| Sonra bir gün aradığın Fırsat önüne çıkar. | Open Subtitles | وفي أحد الايام سنحت الفرصة التي كان يجب ان تبحثي عنها |
| Fırsat geldiğinde, mücadele edebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | لذا عندما سنحت الفرصة قبلت التحدي |
| Fırsat buldukça yapardık. | Open Subtitles | متى سنحت الفرصة لنا اوه, قمنا بذلك |
| Elimde Fırsat varken senden kurtulmalıydım. | Open Subtitles | كانعلي قتلك عندما سنحت الفرصة. |
| Evet, Fırsat bulduğumuz her an ilişkiye giriyoruz. Vay canına, evet... | Open Subtitles | أجل، نحن نقيم علاقة متى ما سنحت الفرصة |
| Elime Fırsat geçtiğinde Vincent'ı öldürmeliydim. | Open Subtitles | كان لزاماً علي قتل "فنسنت" لما سنحت الفرصة |
| Elime Fırsat geçmişken işini bitirmeliydim. | Open Subtitles | ،كان علي الانتهاء منك عندما سنحت الفرصة |
| Fırsat değerlendirildi. | Open Subtitles | لقد سنحت الفرصة |
| ODAMIZ Rio de Janeiro Ulla ve ben, seni her fırsatta düşünüyoruz. | Open Subtitles | أنا و(أولا) نفكر فيك كلما سنحت الفرصة |
| Şimdi çocuğu her fırsatta görüyor. | Open Subtitles | يزور (لانيون) الفتى كلما سنحت الفرصة |