| Ve sonuç olarak, baba-kız güzel ve harika bir akşam geçireceğiz. | Open Subtitles | ثمّ سنحظى بليلةٍ رائعة بين الأب و ابنته، نحن الاثنان فقط |
| yalnızlık mı asla beraber çok iyi zaman geçireceğiz hadi el sallayalım. hadi. | Open Subtitles | بالطبع لن تكون كذلك سنحظى بأوقات طيبة معاً |
| Dört hafta boyunca burada siesta mı yapacağız? | Open Subtitles | هل سنحظى بـ قيلولة هنا لمدة أربعة أسابيع ؟ |
| Bu adam benim için çok önemli. Şimdi güzelce yemek yiyeceğiz, sen tüm sevimliliğini takınacaksın ve Tommy de kızını kirlettiğin gerçeğini görmezden gelecek. | Open Subtitles | هذا الرجل مهم جدا لي لهذا سنحظى بعشاء هادىء وأنت ستكون ساحر |
| biz de Berlin'i kontrolü ele geçirmek için gerekli ivmeyi yakalamış olacağız. | Open Subtitles | سنحظى بالزخم الذي نحتاج للإستيلاء على السلطة في برلين |
| Hepsini alacağız. Bir daha kendimizi asla ve asla yalnız hissetmeyeceğiz. | Open Subtitles | سنحظى بهم جميعاً ولن نكون وحيدين مجدداً أبداً |
| Cookie, arabaları ayarla, bu akşam saat sekizde biraz eğleneceğiz. | Open Subtitles | كوكي، احصل على بعض السيارات، لأننا سنحظى ببعض الركلات الليلة في الثامنة |
| Gerçekte, zenginler, yerlerine ölecek kişileri işe alsalardı biz yoksullar, iyi yaşardık. | Open Subtitles | فالواقع إذا استأجر الأثرياء أناسا ليموتوا نيابة عنهم نحن الفقراء سنحظى بحياة رغيدة |
| Dans edeceğiz, müzik dinleyeceğiz ve parti oyunları oynayacağız. | Open Subtitles | سنحظى ببعض الرقص و الموسيقى و بعض ألعاب الحفلات |
| Dostlar, çok güzel bir Noel geçireceğiz. | Open Subtitles | أيهـا الأصدقاء، سنحظى بعيد ميلاد مُبهــج وهــائل |
| Tanıştığımıza sevindim. Eminim beraber iyi vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | لطيف مقابلتك, أنا متأكد اننا سنحظى بوقت جيد فى العمل على هذا معآ |
| Memnun oldum. Eminim birlikte iyi vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | لطيف مقابلتك, أنا متأكد أننا سنحظى بوقت . جيد فى العمل على هذا معاً |
| Neyse ki şeytan çocuk Carter olmadan bir hafta geçireceğiz. | Open Subtitles | سنحظى بإسبوع مجيد بدون طفل الشيطان كارتر هذا. |
| Bize çok paraya mal oldu. Sanırım bu sene hayali yılbaşı yapacağız. | Open Subtitles | لقد كلفنا ذلك مبلغاً كبيراً أيضاً أعتقد سنحظى بعيد مجيد خيالي هذا العام |
| Saatler gece yarısını vurduğunda hepimiz yeni bir başlangıç yapacağız. | Open Subtitles | فعندما تدق تلك الساعة معلنة عن حلول منتصف الليل سنحظى جميعاً ببدايةٍ جديدة |
| Sanırım kahvaltıda tuhaf bir yaratık yiyeceğiz. | Open Subtitles | يبدو أنّنا سنحظى بوجبة أنيقة على الإفطار. |
| Hitler'in yakın çevresi yeniden toparlanmak için kıvranırken Berlin'i ele geçirmek için gerekli ivmeyi yakalamış olacağız. | Open Subtitles | بينما بِطانَةُ هتلر تكافح لإعادة التجمع سنحظى بالزخم الذي نحتاج للإستيلاء على السلطة في برلين |
| Şu titreşen floresan ışıklarından alacağız. Herkesi hasta edecek. | Open Subtitles | سنحظى بأضواء فلورنست وامضه ستجعل الجميع مريضا |
| Harikasın oğlum. Birlikte çok eğleneceğiz. | Open Subtitles | أنت فتاً جميل، أنا وأنت سنحظى بالمرح معاً |
| Yoksa biz oturup bu saçma toplantılara devam edecek miyiz? | Open Subtitles | ، هل التمويل المصرفي في موضعه الصحيح أم سنحظى بمزيد من الإجتماعات المضحكة؟ |
| "biz Cennet'i hak edeceğiz, çünkü tüm yaşamımızı Cehennem'de geçirdik. | Open Subtitles | اسمعي، سنحظى بالجنّة لأننا امضينا حياتنا كلّها في الجحيم |
| İyi vakit geçireceğimize eminim. Ama biz, bunun için gelmedik. | Open Subtitles | أنا متاكد اننا سنحظى بوقت طيب لكن هذا ليس سبب قدومنا إلى هنا |
| Onunla çocuk sahibi olmak için heyecanlanıyordum. | Open Subtitles | كنا سنحظى لقد متحمسة لأن يكون لدي طفل برفقته |
| Baban hep aramızda küçük bir oğlan çocuğu olacağını söylerdi. | Open Subtitles | و والدك كان يقول دائماً بأننا سنحظى بطفل صغير يجلس بيننا |
| Sahip olduğumuz ve belki de sahip olacağımız en iyi şeriftir. | Open Subtitles | أنه أفضل شريف حظينا به وربما أفضل شريف سنحظى به |
| Demek nihayet bu akşam bir şeyler içeceğiz. Sadece birlikte değil. | Open Subtitles | يبدو اننا سنحظى بنخب الليلة، بعد كل شئ، لكن ليس معاً |