| Ya burada benim kontrolümde yaparız, | Open Subtitles | سنقوم بها هنا، في المكان الذي يمكن أن أسيطر عليها |
| Benimle konuşmak istiyorsan Arnott, beni AC-12'ye çağır, konuşmamızı federasyon temsilcimin önünde yaparız. | Open Subtitles | لو أردت التحدث لي استدعيني لمقابلة سنقوم بها بشكل فيدرالي |
| Lise tarzı yaparız. | Open Subtitles | سنقوم بها على نفس نهج المدرسة فحسب |
| Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar, o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak, o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir. | TED | المقارنة التي نقوم بها عندما نقدّر القيمة، حيث نحاول تقدير كم نحب الأشياء، ليست نفس المقارنة التي سنقوم بها عندما نستهلك الأشياء. |
| Seninle benim Acapulco'ya yapacağımız gezi hakkında konuştuk. | Open Subtitles | تحدثنا بشأن الرحلة التى سنقوم بها انا و انت الى اكابلكو |
| John, yapacağımız ilk deneyde sana bazı korku ifadeleri göstereceğiz. | Open Subtitles | جون ، هذه أول تجربة سنقوم بها سنريك بعض الوجوه الخائفة |
| Böylece birkaç on yıl sonra, bunu tekrar yapacağız. | TED | ولذلك، خلال العقود القليلة القادمة، سنقوم بها مجددا. |
| Çok çeşitli kutlamalar yapacağız. | TED | لدينا الكثير من الاحتفالات التي سنقوم بها. |
| Başka bir gece yaparız. | Open Subtitles | ثم نذهب للنوم سنقوم بها في ليلة اخرى |
| Saat on civarı al beni. Daha sonra yaparız onu. | Open Subtitles | . قابلني عند العاشرة . سنقوم بها اذا |
| - Karşılaştırma yaparız biz de. - İsyan'dan eser bulurlarsa tabii... | Open Subtitles | سنقوم بها جنباً الى جنب - "لو كانوا قادرين على ايجاد "ميوتني - |
| Sonra yaparız. | Open Subtitles | لا سنقوم بها فيما بعد |
| - fakat burada yaparız, burada ameliyat ederiz - Ne? neye ihtiyacın var? | Open Subtitles | ـ سنقوم بها هنا ـ ماذا ؟ |
| O zaman yapacağımız tek turne bu olmayacak, değil mi? | Open Subtitles | إذا فهذا يعني بأن هذه ليست الجولة الوحيدة التي سنقوم بها |
| Daha sonra ne yapacağımız hakkında konuşur ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunuruz. | Open Subtitles | ومن ثم نتحدث عن الأشياء التي سنقوم بها ونتبادل الأفكار |
| Bak, Bu planlar olmasa, birlikte yapacağımız bu iş olmazsa-- sen bir hiçsin, ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنظر ، بدون هذه الخطة ، بدون هذه الأعمال ، التي سنقوم بها معا... . ـ |
| Arayıcı'yı yenebilmek için seve seve yapacağımız bir fedakârlık. | Open Subtitles | هذه تضحية سنقوم بها لكي نهزم الباحث. |
| Ne kadar para kazanacağımız ve yapacağımız bütün o delice işlerle ilgili büyük konuşmalarda bulunuyorduk. | Open Subtitles | و... كنّا نتحدث كلاماً كبيراً حول مقدار المال الذي سنجنيه... -وكلّ الأمور الجنونية التي كنّا سنقوم بها . |
| Belki biz, seni sadece bir kere asabiliriz ama, tanrı şahit olsun, bunu yapacağız. | Open Subtitles | ربما سنشنقك مرة واحده .ولكن, سنقوم بها بقوه |
| Efendim kaç tane yapacağız? | Open Subtitles | يا سيدى, كم عدد تمارين الضغط التى سنقوم بها ؟ |