| Bana olan borcuna sadık olduğun sürece. Sadece bir dikkatsizlik olduğuna eminim. | Open Subtitles | طالما لم تنس إلتزامك لى فأنا واثق أن هذا مجرد سهو |
| İlk seferinde şanssız bir dikkatsizlik olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | لأول مرة، فكرت انها سهو المؤسفة. |
| Nancy üzgünüm. Bu utanç verici bir dikkatsizlik. | Open Subtitles | (نانسي)، أنا آسف هذا سهو محرج |
| Pekala, bu sadece gözümden kaçmış. Bunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسنا , كان ذلك سهو بالكامل لم يكن لدي اي فكرة |
| Gözümden kaçmış. | Open Subtitles | سهو من جهتي. |
| Programlarda bir şey gözden kaçmış. | Open Subtitles | حدث سهو بسيط |