| Dinle, Senin aklında ne olduğunu biliyorum. Bunu sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | اسمع, أنا أعرف كيف يعمل رأسك سوف أثبت لك هذا |
| Eğer dikkatle seyredersen bunun tersini kanıtlayacağım sana. | Open Subtitles | وأنا سوف أثبت يا أرشيمدس لوأنت تهتم شاهد |
| Burada Hindulara ve oradaki Müslümanlara dünyadaki tek şeytanın kalbimizde dolaştığını kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سوف أثبت للهندوس هنا و المسلمين هناك أن الأشرار الوحيدين في العالم هم هؤلاء |
| Aslında söylemenin ötesine geçip sana ispat edeceğim. | Open Subtitles | هذا ما ألمّح إليه. في الواقع، سأقوم بأمر أكبر من الإلماح. سوف أثبت ذلك. |
| Sana ispat edeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، سوف أثبت لك. |
| Arabadaki otun evdekiyle aynı olduğunu nasıl ispatlayacağım? | Open Subtitles | كيف سوف أثبت أنه الحشيش من المنزل |
| Bunu eski meslektaşlarımın yaptığını kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سوف أثبت بأن زملائي القدامى هم من أفتعلوا هذا |
| Bu gece, ne kadar iyi olduğumu kanıtlayacağım sana. | Open Subtitles | الليلة، سوف أثبت لكِ فقط كم أنا جيد حقًا |
| O zaman bu görevde takımı gerçekten kimin berbat ettiğini sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | حسنا سوف أثبت لك في هذه المهمة ! من هو الذي يخذلنا |
| Ama göreceksiniz, tamam mı? Size yanıldığınızı kanıtlayacağım. | Open Subtitles | أجل ولكنكم سترون سوف أثبت لكم جميعاً بأنكم مُخطئين. |
| Ve bunu kanıtlayacağım. Bu biraz zor olacak. | Open Subtitles | ـ و سوف أثبت هذا ـ سيكون ذلك صعبٍ، أيها الرقيب |
| Sana bunu kanıtlayacağım. O bırakırsa, ben de bırakırım. | Open Subtitles | أنا فقط أحب اللعب، ولكن ليس لدي، سوف أثبت. |
| - Senin dikkatin dağılmış olabilir ama ben Charlotte Cross'un göründüğü kişi olmadığını kanıtlayacağım. | Open Subtitles | حسناً ربما أنت فقدت تركيزك ولكن سوف أثبت أن شارلوت كروس ليست كما تبدو |
| Size bunu mantıksal olarak kanıtlayacağım. | Open Subtitles | تعالَ, سوف أثبت ذلك لك منطقياً |
| Bu gece törende aksini kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سوف أثبت خلاف ذلك في احتفالك الليلة |
| Ama hepsine sahip olabileceğini kanıtlayacağım. | Open Subtitles | لكنني سوف أثبت... أنه يمكنك الفوز بكليهما. |
| Özetle, Gruber Eczacılık'ın düşüncesizce ve kasten Kurbağa Gölü'nü kirlettiğini kanıtlayacağım. | Open Subtitles | باختصار, سوف أثبت أن شركة "جروبر" الدوائية كانت على علم انها تُلوث بحيرة الصفادع |
| Ben her gün sana sevgimi ispat edeceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أثبت حبي لك كل يوم. |
| Evrimin saçmalık olduğunu ispatlayacağım. | Open Subtitles | سوف أثبت أن التطور عبارة عن هراء |
| Gidip haklı olduğumu ispatlayacağım. | Open Subtitles | و سوف أثبت أننى على حق |