| Evet, sen oraya geldiğinde o da orada olacak. | Open Subtitles | نعم, سوف تكون هناك عندما تجىء أنها ذاهبة معنا |
| Evet, sen oraya geldiğinde o da orada olacak. Bizimle geliyor. | Open Subtitles | نعم, سوف تكون هناك عندما تجىء أنها ذاهبة معنا |
| İyi hamle, kesinlikle orada olacak, adamım! | Open Subtitles | حركة رائعة سوف تكون هناك بالتأكيد يا رجل البس واقي ذكري .. |
| Senin orada olacağını bildiğim için eve gelmekten nefret ederdim. | Open Subtitles | كنت أكره العوده إلى المنزل عندما كنت أعلم أنك سوف تكون هناك |
| Görmek için orada olacaksın. İyi görebilmen için çok yakından, korkarım. | Open Subtitles | سوف تكون هناك لترى بنفسك للأسف سوف تكون قريبا للغاية |
| Bu şekilde kilo vermiş ve insanları kendinize çekmiş olabilirsiniz, ancak çok yaklaştıklarında sorun olacaktır. | TED | وهكذا، قد تبدأ في فقدان الوزن وتبدأ في جذب الناس نحوك, ولكن ما إن يقتربوا كثر, سوف تكون هناك مشكلة. |
| Kontes Carlotta orada olacak ve bu gece ondan bir öpücük çalmayı planlıyorum. | Open Subtitles | فإن الكونتيسه كارلوتا سوف تكون هناك ـ ـ ـ ـ ـ ـ و أنا مخطط أن أسرق منها قبله هذه الليله |
| Dice orada olacak ve bu seni içeriye sokacak. | Open Subtitles | ديس سوف تكون هناك وهذا يلزمك أن تكون هناك أيضا |
| Hükümet helikopteri orada olacak. | Open Subtitles | طائرة الحكومة سوف تكون هناك |
| Arkadaşım Kelly de orada olacak. | Open Subtitles | صديقتي كيلي سوف تكون هناك |
| Ve tüm ailme orada olacak. | Open Subtitles | وعائلتى كلها سوف تكون هناك |
| Monica Strauss da orada olacak. | Open Subtitles | .مونيكا ستاتيوس سوف تكون هناك |
| Bütün sorunların yarın yine orada olacak. | Open Subtitles | كل مشاكلك سوف تكون هناك غدا.. |
| Nono da orada olacak. | Open Subtitles | نونو سوف تكون هناك |
| Nono da orada olacak. | Open Subtitles | نونو سوف تكون هناك |
| 1'de orada olacağını söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ له أنك سوف تكون هناك بحلول الساعة الواحدة تماماً. |
| Ne olursa olsun orada olacağını söylemiştin ve değildin! | Open Subtitles | قال لك أنك سوف تكون هناك مهما كانت، و لكنك لم تكن هناك |
| Zamanı geldiğinde orada olacağını biliyorum. | Open Subtitles | عندما يحين الوقت أعرف أنك سوف تكون هناك |
| Peki, bu gece orada olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | سوف تكون هناك الليلة، أليس كذلك؟ |
| Ayrıca ona rehberlik etmek için orada olacaksın. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، سوف تكون هناك لإرشاده. |
| Ve sen de orada olacaksın. | Open Subtitles | ليوم الخميس و سوف تكون هناك |
| Eğer burada hacılar olursa ölümler olacaktır. | Open Subtitles | إذا كان هناك حجاج هنا, سوف تكون هناك وفيات. |