| Bir adam, devlet adamı öldürülecek suikast Londra'da yakında, çok yakında. | Open Subtitles | هناك رجل ، رجل دولة سوف يُقتل وسيتم اغتيالة |
| - öldürülecek. | Open Subtitles | سوف يُقتل لقد فهمت، لذلك أبعدته كي تنقذه |
| öldürülecek olan ya da zaten öldürülmüş olan bendim. | Open Subtitles | أنا من سوف يُقتل أو أن ذلك قد سبق وحصل فعلاً |
| Fakat yemin ederim ki, o gece size söylediğim gibi, ertesi gün yaşlı adamın öldürüleceği aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | ولكنى اقسم لك, اننى عندما تحدثت اليك ذلك اليوم, لم يكن لدىّ اى فكرة ان الرجل سوف يُقتل فى اليوم التالى |
| Birinin öldürüleceği aklımın ucuna bile gelmemişti. | Open Subtitles | "لا أملك أى فكرة عن شخص ما سوف يُقتل أو يتلقّى طلقة" |
| İçindeki herkes öldürülecek ve sonucunda da, şirketler arası bir savaş başlayacak. | Open Subtitles | وكل من عليها سوف يُقتل والنتيجة ستكون حرب شاملة للشركات |
| Doğru zamanda, öldürülecek, çek! | Open Subtitles | . سوف يُقتل في الوقت المناسب |
| - öldürülecek. - Sanmam Bayan Hudson. | Open Subtitles | سوف يُقتل اشك فى هذا |
| öldürülecek. | Open Subtitles | سوف يُقتل |