| Ve cinayetteki duraksamasının poz fantezisiyle aynı seviyeye erişmesi an meselesi. | Open Subtitles | وليست سوى مسألة وقت قبل تردده في القتل الفعلي يطابق الخيالي |
| Ölmesinin an meselesi olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لأنه يعلم أنها ليست سوى مسألة وقت قبل انه قتل. |
| Adamlarından birinin öldürülmesi an meselesi. | Open Subtitles | انه ليس سوى مسألة وقت قبل أن يُقتل شخصٌ اخر |
| Onlara tüneli haber vermesi... an meselesiydi. Sizde onu öldürdünüz. | Open Subtitles | و لم تكن سوى مسألة وقت قبل ان يخبرهم عن النفق |
| Beni burada bulmaları da an meselesiydi. | Open Subtitles | انا اذن لن يكون سوى مسألة وقت قبل ان تجدنى |
| Kubbe'nin kireçlenmesi an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل القبة يبدأ كلس. |
| Clary oradaysa, onu bulmaları an meselesi. | Open Subtitles | إذا كانت هناك بألاسفل ، ليست سوى مسألة وقت قبل أن يجدوها |
| - Seelie izcileri bizi burada bulursa daha tehlikeli düşmanların gelmesi an meselesi olur. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يحضر الاعداء الاكثر خطورة |
| Tekrar patlamansa an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل تحصل على تفجيره مرة أخرى. |
| Acele et evlat. Seni bulmaları an meselesi. | Open Subtitles | أسرع يا بني، إنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يجدوك |
| Tılsımın bizi çağırmasının an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنها لم تكن سوى مسألة وقت قبل ان تقوم التميمة باستدعائنا. |
| Gotham Şehri'ni ele geçirmem an meselesi. | Open Subtitles | حسنا، انها ليست سوى مسألة وقت قبل أن الاستيلاء على مدينة جوثام. |
| Kapıyı kırıp içeri girmeleri an meselesi. | Open Subtitles | إنّها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يأتوا ويحطموا |
| Enstitü'nün o kapıyı kırarak girmesi an meselesi. | Open Subtitles | ليست سوى مسألة وقت قبل ان يقوم المعهد بالقدوم واقتحام هذا الباب |
| Bizim olman sadece an meselesi. | Open Subtitles | ليست سوى مسألة وقت قبل أن تنضم الينا. |
| Tekrar bize saldırması an meselesi. | Open Subtitles | إنّها ليست سوى مسألة وقت ! قبل أن يسعى خلفنا مجدداً |
| Gerçek şu ki, er ya da geç tekrar geleceğini biliyordum, beni bırakmanın ne büyük bir hata olduğunu anlaman an meselesiydi. | Open Subtitles | الحقيقة هي, كنت أعرف أنك ستعودين عاجلا أم آجلا, أن المسألة ليست سوى مسألة وقت قبل أن تدركي الخطأ الكبير |
| Birisinin farketmesi an meselesiydi. | Open Subtitles | "لم تكن سوى مسألة وقت قبل أن يلاحظه أحد." |