| Bunu yüzyıllardır yapıyor. Genellikle bu kötü bir şey olarak görülüyor. | Open Subtitles | لكنه قام بذلك لقرون وعادة ما يكون شيءً سيءً |
| Şehirdeki en ünlü yemek eleştirmeni. David, burası hakkında kötü bir şey yazarsa bütün uğraşların boşa gider. | Open Subtitles | إنها فقط أهم ناقدة للطعام في المدينة اسمع, دايفيد, لو كتبت عن الكول تقريرا سيءً |
| Somurtma. O kadar da kötü olamaz. | Open Subtitles | لا تكن مُتذمّراً، لا يمكن أنّ يكون موئل الأمر سيءً. |
| Ona kötü davranırdım. Hem de çok kötü. | Open Subtitles | أنا كنتُ سيءً بالمعاملة معها، كنتُ سيءً جداً. |
| Ben içeriden çıkartabildim ama yine de durumu çok kötü. | Open Subtitles | إستطعت أن أُخرجها منه، لكن يبقى، لقد كان سيءً. |
| Ailenin bilmesini istemeyeceği kötü bir şeyler yapmadı mı? | Open Subtitles | ألم تفعل شيءً سيءً لا ترغب أن يعلم به والداكما ؟ |
| Hala başlangıçtayım ama bu hesaplamalar doğruysa o kötü şey çoktan buraya gelmiş olmalı. | Open Subtitles | هذا تمهيدي, أذا لم ... تكُن الحسابات صحيحة يجب ان يحدث شيءً سيءً هنا |
| Başına kötü birşey geldiğinden korktum. | Open Subtitles | لقد كنت خائفاً إذ ربما حدث شيءً سيءً لك |
| Biriniz diğerine kötü bir şey söylediniz. | Open Subtitles | احدكم قال شيءً سيءً عن الاخر هل قال ذلك؟ - هل قال ذلك؟ |
| Bu kötü olurdu. | Open Subtitles | سيكون الأمر سيءً |
| kötü bir şey yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت شيءً سيءً |
| Üzerinde kötü etkisi oluyor. | Open Subtitles | فأن له تأثيراً سيءً عليك |
| Artie ve McPherson'ın arası bozulduğunda ben burada değildim, ama kötü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم اكن موجودة حين بدأ الخلاف بين (آرتي) و (ماكفيرسون) ولكن اعلم انه كان سيءً |
| Bu tip şeyler için kötü bir haftaydı. | Open Subtitles | -كان أسبوع نوعاً ما سيءً ، لهذا النوع من الأمور . |
| Bu çok kötü derdim, ama... | Open Subtitles | - وددت ان أقول هذا سيءً جداً ، لكن .. |
| O kadar da kötü değildi, ha? | Open Subtitles | لم يكن هذا سيءً جداً ، صحيح؟ |
| Dediğim gibi kötü bir plan değil. | Open Subtitles | كما قلت ليس مشروعاً سيءً |
| Son karınla tanıştığın zaman, Nick'in senin partnerin olmaması çok kötü. | Open Subtitles | حسناً ، هذا سيءً للغاية ( نيك ) لم يكُن شريككٌ عندما ألتقيت بزوجتِكٌ السابقة |
| Ve düşündüğün kadar kötü olmayacak. | Open Subtitles | ولن يكون سيءً كما تظن |
| Veya ikiniz için de kötü şans olabilir. | Open Subtitles | أو قد يكون سيءً لكليكما |