| Biri siyanür aldı, diğeri kolunun kırılmasına göz yumdu. Konuşmuyorlar. | Open Subtitles | واحد أخذ سيانيد و الآخر سيكسر يدها ولا أحد يتكلم |
| Cross ağzına zararsız bir alerji hapı atmış ve siyanür olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | كروس وضع فى فمه قرص مضاد لحمى القش واخبره انه قرص سيانيد |
| Amino asit olmasalar da şu anda propan ve benzen, Hidrojen siyanür ve formaldehit gibi bileşikler bulduk. | TED | مع أنها ليست أحماضا أمينية فنحن نجد أمورا مثل البروبين والبنزين سيانيد الهيدروجين، والفورمالديهايد |
| Kader, artı birkaç damla potasyum siyanür. | Open Subtitles | لقد ساعدت بضعة حبوب من سيانيد البوتاسيوم القدر قليلاً. |
| - Potasyum siyanür. - Çayına onu mu kattın? | Open Subtitles | سيانيد بوتاسيومِ وذلك هو ما وضعتيه على شايها ؟ |
| - Tahminime göre, ...sodyum veya potasyum siyanür yemiş ya da ona bir şekilde enjekte edilmiş. | Open Subtitles | تخمينى إبتلاع أو حقن سيانيد البوتاسيوم أو الصوديوم |
| siyanür. Kanser için yeni bir tedavi mi? | Open Subtitles | سيانيد ، هل يمكن ان يتم علاج سرطان الكبد بالسيانيد؟ |
| Seni ufak bir odaya koyarlar ve bir tablet sodyum siyanür damlatırlar... ciğerlerin dolar ve sonun gelir. | Open Subtitles | حيثُ يضعونكَ في غُرفةٍ صغيرَة و يرمونَ كُرةً مليئَة بغاز سيانيد الصوديوم |
| İçinde potasyum siyanür varmış. | Open Subtitles | احتوى على سيانيد البوتاسيوم و الذي تحول إلى غاز |
| Arsenik, siyanür, cıva. | Open Subtitles | إنه ليس من السموم المعروفة زرنيخ, سيانيد, كلوريد الزئبق |
| Potasyum siyanür değildi, çünkü alyuvarlarda noktalar halinde yıpranmalar yoktu. Kandaki miktarı çok düşüktü. | Open Subtitles | لم يكن سيانيد البوتاسيوم لأنه لم يكن هناك نقاط غير منتظمة في خلايا الدم الحمراء ، الدم كان قليلا |
| - Potasyum siyanür. Adam yere düşmeden önce ölmüş. | Open Subtitles | ..سيانيد البوتاسيوم الرجل كان ميتاً قبل أن يلمس الأرض |
| - Karbondioksit karbon monoksit veya siyanür olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون ثاني أكسيد الكربون أول أكسيد الكربون , سيانيد |
| O yüzden hepimiz ölüm çarkına bir damla siyanür ekleyeceğiz. | Open Subtitles | لهذا السبب كل واحد منا سيضيف نقطة سيانيد لعجلة الموت عندما تَمُرُ بجانبه |
| Adli tabipten rapor bekliyoruz ama sanırım siyanür ya da PSP toksini içeren bir intihar hapıydı. | Open Subtitles | نحن ننتظر تقرير الطبيب الشرعي لكنّي أرجح أنها حبة إنتحار سيانيد أو سم المحار المُشِل |
| Vücudunda diğerine göre daha fazla siyanür varmış. | Open Subtitles | هذه لدينا تركيز سيانيد في الجلد أكثر مقارنة مع الأخرى |
| - Kimsede ödünç siyanür kapsülü var mı? | Open Subtitles | لنقل , هل لدى احدكم كبسولة سيانيد , استطيع استعارتها ؟ |
| Bay Bence, Bayan Borden'a potasyum siyanür sattınız mı? | Open Subtitles | هل بعت ولو قليلا من سيانيد البوتاسيوم للآنسة بوردن ؟ |
| Potasyum siyanid. | Open Subtitles | سيانيد البوتاسيومِ. هو لَيسَ محتملَ. |
| Bundan başka peynir bulamazsam, Bayan Capote ve ben siyanürü deneyebiliriz. | Open Subtitles | لو أن هذه هى النوع الوحيد من الجبنة يبقى انا ونيلا , هنأكل سيانيد ونقتل أنفسنا |
| Hidrojen siyanürün ölümcül bir zehir olduğunu. | Open Subtitles | أعلم بأنّ سيانيد الهيدروجين عبارة عن سم قاتل |
| Süyanür.Akciğer kanserini siyanürle iyileştirebilir misin? | Open Subtitles | سيانيد.هل يمكن ان نعالج سرطان الكبد بالسيانيد؟ |
| Potasyum siyanürden, 100 kat daha ölümcüldür. - Doğal yoldan oluşur. | Open Subtitles | إنّ تأثيره أكثر فتكاً مِن سُم "سيانيد البوتاسيوم" بما يُعادل 100مرة و تبدو الوفاة كأنّها طبيعية |