| Eğer 24 saat içinde ellerine geçmezse kızları köle olarak satacaklar. | Open Subtitles | إذ لم يتلقوها في غضون 24 ساعة سيبيعون الفتيات إلى العبودية |
| Evet ama, her şeyi açık arttırmayla satacaklar. | Open Subtitles | نعم, لكنه سيبيعون كل شيء في المزاد اولاً |
| Yakında Limoges kozmetik ürünlerini de satacak dünya çapında 332 mağaza. | Open Subtitles | 332 محل حول العالم كلهم سيبيعون مستحضرات لوميز قريباً |
| Erkekler saatlerini satacak, kızlar da saçlarını. | Open Subtitles | الأولاد سيبيعون ساعاتهم والبنات سيقطعون شعورهم |
| Bir parça ekmek için bacılarını hatta götlerini bile satarlar. | Open Subtitles | سيبيعون حتى إخوتهم ومؤخراتهم من أجل قطعة خبز |
| Safra kesemi Japonlara satacaklardı. | Open Subtitles | كانوا سيبيعون مرارتي إلى اليبانين |
| Herkesin tatil için eve döneceğini ve çok bilet satacaklarını düşündüklerine eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بمعرفتهم أن الجميع يعود للوطن لأجل العطلة، سيبيعون أكبر عدد من التذاكر. |
| Neredeyse tüm Amerikalılar, eşlerini bir çim biçme makinesi ya da bir çamaşır makinesi için satabilirlerdi. | Open Subtitles | ... مبنية على نظريتى , أن أغلب الأمريكيين سيبيعون زوجهم .... للحصول على مُجففة للصحون |
| Aptal anne babalar çocukları için şeker satacaklar. | Open Subtitles | تعلمين هؤلاء الأهالي المجانين سيبيعون الحلوى لأطفالهم. |
| Carter'ın ortağı var. Listeyi bu gece satacaklar. | Open Subtitles | ـ " كارتر " يعما مع شريك سيبيعون القائمه الليله |
| Her gün... ..uyuşturucuyu başka yerde satacaklar. | Open Subtitles | كل يوم ، سيبيعون مخدراهم في مكان ما |
| Galeriyi satacaklar ve senin merak ettiğin tek şey Rafalar! | Open Subtitles | سيبيعون معرضي. وأنت لا تهتم إلا بعائلة رافا! |
| Fiyat cazip gelirse hemen satacaklar. | Open Subtitles | إذا كان السعر مناسباً سيبيعون على الفور |
| Cennet Parçası'nı açık arttırmayla satacaklar. | Open Subtitles | سيبيعون "قطعة من الجنة" فى المزاد. |
| Aramızdan birileri öldükçe planı satacak daha az kişi kalıyordu. | Open Subtitles | كُلما مات أحدنا قّلَ عدد الناس الذين سيبيعون الخُطة. |
| - Anlamadım? - Partideki herkes ot satacak. | Open Subtitles | لأن الجميع في التجمع سيبيعون الممنوعات |
| Irak Tepeler'i pek bana satacak gibi görünmüyorlar, Neil. | Open Subtitles | يبدو أنهم سيبيعون (فاراواي داونز) لي يا (نيل) |
| O insanlar her şeyi satar, çocuklarını bile satarlar, umurlarında olmaz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيبيعون لك أي شيء, سيبيعون لك أطفالهم, لا يكترثون لذلك. |
| Uyanmazsa, belki varisleri tarlayı açık arttırmayla satarlar. | Open Subtitles | إن لم يستيقظ فورثته سيبيعون الأرض |
| Hayır, silikon karbür hammaddesini satacaklardı. | Open Subtitles | لا,كانوا سيبيعون كربيد السيلكون الخام |
| Teknolojiyi kimlere satacaklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف لمن سيبيعون التقنية |
| Neredeyse tüm Amerikalılar, eşlerini bir çim biçme makinesi ya da bir çamaşır makinesi için satabilirlerdi. | Open Subtitles | سيبيعون زوجهم .... للحصول على مُجففة للصحون . المجرورة على إطارات |
| Onun aracı ücretinin yüzde 2sini kesecekler ve iğnelerin satılması şartını veriyor. | Open Subtitles | سيخصم 2% من أجر مؤسّسه وسيتيقّن أنّ أولئك الحمقى سيبيعون |