| Kim vurur ki bu küçük sevimli köpeği? | Open Subtitles | من سيطلق النار على هذا الكلب الصغير اللطيف؟ |
| Kurşun geçirmez yelek giydiğimizi biliyor. Seni suratından vurur. | Open Subtitles | إنّه يعلم أنّنا نرتدي صدريّات واقية، سيطلق النار على الوجه. |
| Sana yemin ederim, ikimizi de başımızdan vurur. | Open Subtitles | أعدك أنه سيطلق النار على رؤوسنا |
| Teğmen Phoebe MacNamara tarafından on ikiye kadar aranmazsa bir rehineyi vuracağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول اذا لم يتسلم مكالمة من الملازم فوبى مكانيمارا عند الظهر سيطلق النار على أحد الرهائن. |
| Bu adam sana, seni bir daha görmesi halinde diz kapaklarından vuracağını ve seni bir sandığa koyup denizin dibine göndereceğini söylüyordu. | Open Subtitles | الرجل اخبرك انه اذا شاهدك مره اخرى سيطلق النار على ركبتيك ويضعك في صندوق ثم يغرقك في قاع الخليج |
| Sadece devriye atacağız. Kİmse kimseyi vurmayacak. | Open Subtitles | نحن فقط نقوم بعمل دورية لاحد سيطلق النار على احد |
| Evimize biri gelirse vurur mu? | Open Subtitles | هل سيطلق النار على شخص يأتي لمنزلنا؟ |
| Evimize biri gelirse vurur mu? | Open Subtitles | هل سيطلق النار على شخص يأتي لمنزلنا؟ |
| Bana köpeğimi vuracağını söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنه سيطلق النار على كلبي |
| Zip polis vuracağını bilmiyordu. | Open Subtitles | (زيب) لم يكن يعلم أنه سيطلق النار على شرطي |
| Bugün 16:00'a kadar teslim etmezsem beni boğazımdan vuracağını söylüyor. | Open Subtitles | سيطلق النار على حنجرتي |
| Bugün kimse kimseyi vurmayacak. | Open Subtitles | لا أحد سيطلق النار على أحد اليوم. |
| Kimse kimseyi vurmayacak. | Open Subtitles | لا أحد سيطلق النار على أحد |